17. Hukuk Dairesi 2014/9527 E. , 2016/11764 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin yolcusu olarak bulunduğu, davalıya zorunlu trafik sigortalı minibüs ... ilçesinden ... ilçesine seyrederken tek taraflı trafik kazası sonucu davacının malul kaldığını, halen tedavi gördüğünü beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL maddi tazminatın yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle talebini 26.573,25 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımının dolduğunu, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile, 26.573,25 TL maluliyet nedeniyle tazminatın kaza tarihinde geçerli olan poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere dava tarihi olan 07/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair faiz isteğinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında (aşağıda (2) nolu bentte belirtilen husus dışında) bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminatın, zarara sebep olan aracın zorunlu trafik sigortacısı olan davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.1. maddesine göre, “Bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’ndan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına karar temin eder.“
4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadır. Anılan Kanunun 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.8. maddeleri hükümlerine göre, meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için, sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.
Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Somut olayda trafik kazası..... ilçesi arasında yapılan bir il içi taşıma esnasında meydana gelmiştir. Davalı, davacının yolcu olarak bulunduğu minibüsün zorunlu trafik sigortacısıdır. Aracın kaza tarihinde zorunlu karayolu taşımacılık sigortası bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece davaya konu minibüsün kaza tarihinde geçerli zorunlu karayolu taşımacılık sigortası
bulunup bulunmadığı araştırılarak yukarıdaki açıklamalar ışığında sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.