8. Hukuk Dairesi 2012/4800 E. , 2012/7503 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...19. Asliye (Eski Sarıyer 1.) Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri, birleşen dosya davalıları ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair İstanbul 19. Asliye (Eski Sarıyer 1.) Hukuk Mahkemesinden verilen 12.07.2007 gün ve 326/234 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, asıl ve birleştirilen davada satın alma, miras yoluyla intikal ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak, davalılar adına kayıtlı bulunan 669 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ...ve müşterekleri, dava konusu taşınmaz hakkında daha evvel Sarıyer Kadastro Mahkemesinde 1994/9-2002/15 Esas ve Karar sayılı dava dosyasında aynı taraflar arasında dava görüldüğünü, verilen hükmün 25.10.2004 tarihinde kesinleşmekle, kesin hüküm bulunduğunu, dayanılan 14.01.1963 tarihli satış senedinin zamanaşımına uğradığını, kaldı ki sözleşmenin düzenlendiği tarihte, satışı yapan miras bırakanları ...’nun akli melekelerinin yerinde bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulü ile dava konusu 669 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların ..., ...,...,...,...,..,...,.. ...ve ... adlarına olan tapu kayıtlarının iptali ile 1/3"er paylı olarak davacılar adlarına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine, hüküm; davalılardan ...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,.....e Hamamcıoğlu ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık konusu 669 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlar tapulama çalışmaları sırasında sırasıyla belgesizden 42.04 m2 ve 45.46 m2 yüzölçümlü olarak arsa niteliğiyle 30.04.1954 tarihinde maliki belediyece tayin edilmek üzere mülkiyet hanesi açık bırakılarak diğer vasıflarının tespitine karar verildiği, eldeki davanın davacıları ile davalıları Hazineyi hasım göstermek suretiyle ayrı ayrı açtıkları tespite itiraz davalarının birleştirilerek görüldüğü Sarıyer Kadastro Mahkemesinin 1994/9-2002/15 Esas ve Karar sayılı dava dosyasında verilip 16. Hukuk Dairesince de onanarak 25.10.2004 tarihinde kesinleşen hükmü ile eldeki davanın davacıları ... ve müştereklerinin açtıkları davanın, kadastrodan sonraki satışa dayanıldığından Kadastro Mahkemesinin görevli bulunmadığı, bu nedenle dava konusu taşınmazların tapulama tutanaklarının onaylı suretlerinin ve dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, eldeki davanın davalıları ... ve müştereklerinin açtıkları, davanın ise kabul edilerek, 9 ve 10 parsellerin ayrı ayrı 24 pay kabul edilmek suretiyle 4 payının ..., 4 payın Öznur Kuru, 4 payın Sırrı Kuru, 3 payın İsmet Kuru, 3 payın Müzeyyen Kuru, 3 payın Meral Kuru ve 3 payın Ayşen Kuru adlarına tesciline karar verildiği, mahkeme gerekçesinde her iki parselin Şükrü Kuru’ya ait ve zilyetliğinde bulunduğu, daha sonra eldeki davanın davacılarının miras bırakanı Semiha Erek’e satılıp devredildiği, satın alanların zilyetliğinde bulunduğu, ancak öncesi tapusuz bulunan taşınmazların kadastro tespitlerinden sonra satılmış olduklarından kadastro mahkemesinde görülen davada anılan satışa değer verilemediği, bu bakımdan önceki malikleri adına tapuya tesciline karar verildiği açıklanmıştır. Görevsizlik kararı ile Asliye Hukuk Mahkemesine aktarılmasına karar verilen davanın, görevli Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, davanın takip edilmemesi üzerine açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazlar az yukarıda açıklanan biçimde kesinleşen mahkeme ilamına istinaden 01.12.2004 tarihinde paylı olarak davalılar adlarına tescil edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine; takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, öncesi tapusuz bulunan dava konusu taşınmazların öncesinde davalıların miras bırakanı ...’ya ait ve zilyetliğinde iken, ...tarafından tapulama tespitinden sonra ve fakat kesinleşmesinden önce 14.01.1963 tarihli gayrımenkul satış senedi ile davacıların miras bırakanı ...’e satılıp devredildiği, satış tarihinden dava tarihine dek davacıların tasarrufunda bulunduğu, evvelce kadastro mahkemesinde görülen davanın taraflar bakımından kesin hüküm niteliği taşımadığının anlaşılmasına göre, mahkemece iptaline karar verilen ...’ya ait pay dışındaki diğer paylar yönünden verilen hüküm bölümü usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalılar vekilinin bu bölümlere yönelik temyiz itirazlarının reddi ile ...’nun payı dışında kalan diğer paylar yönünden hükmün ONANMASINA,
Davalı İsmet Kuru payı bakımından davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dosya arasında yer alan tapu kaydına göre kayıt maliklerinin paylı mülkiyet biçiminde pay sahibi oldukları, İsmet Kuru’nun da 3/24 oranında payı bulunduğu anlaşılmaktadır. Paylı mülkiyette her pay birbirinden bağımsız olup ayrı ayrı dava konusu olabilmektedir. Yani paylı mülkiyette pay malikleri arasında mecburi dava arkadaşlığı söz konusu olmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı vardır. Her paydaş ayrı ayrı dava açabileceği gibi her paydaşa karşı da davanın yöntemince yöneltilmesi gerekmektedir. Davacılar dava tarihinde kayıt maliki olan İsmet Kuru’ya yönelik harç yatırarak yöntemine uygun bir biçimde açmış oldukları herhangi bir davaları bulunmadığından bu kişiye ait payı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken iptal ve tescile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ... ve ... vekillerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün İsmet Kuru’ya ait pay yönünden açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4. (HMK.nun 297/ç) ve HUMK.nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 2.638,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 7.029,90 TL"nin temyiz eden davalılardan alınmasına 17.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.