17. Hukuk Dairesi 2015/17601 E. , 2016/3888 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, şirketleri tarafından kasko poliçesi ile sigortalanan dava dışı şirkete ait araca, davalıya ait lokomotifin geri manevra esnasında çarpmasıyla kaza oluştuğunu, sigortalı aracın hasar gördüğünü, sovtaj ve poliçe muafiyetinden sonra bakiye hasar bedeli olan 22.553,00 TL"yi sigortalılarına ödediklerini, davalı sürücüsünün kazada % 75 kusurlu olduğunu, ödenen hasar bedelinden davalı kusuruna denk gelen 16.914,75 TL"nin (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kamu kurumu olan davalının hizmet kusuruna dayalı olarak açılan davada idari yargının görevli olduğunu, kazanın meydana geldiği yerin liman sahası içindeki hemzemin geçit olduğunu, davalıya ait trenin raylar üzerindeki seyri esnasında geçiş önceliği bulunduğunu, davacı sigortalısının buna riayet etmediğini ve kazada tam kusurlu olduğunu, davacının kaskoladığı aracın 2006 yılında pert kaydı olduğu gözetilmek suretiyle hasar bedeli belirlenmesinin zorunlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 11.875,00 TL"nin ödeme tarihi olan 31.05.2013"ten işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko poliçesi gereği sigortalısına hasar bedeli ödeyen sigortacının, ödediği bedelin zarara sebep olan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, sigortalısı ile aralarındaki kasko poliçesinde yer alan muafiyet kaydı ve sigortalı aracın kendilerine bırakılması nedeniyle elde ettikleri sovtaj bedelini düşerek sigortalısına hasar bedeli ödediğini bildirmiş; talep ettiği tazminat tutarını da anılan indirimlerden sonra saptanan 22.553,00 TL. olarak dava konusu etmiştir. Davacı ile sigortalısı arasında imzalı kasko poliçesinin "onarılmış pert araç klozu" başlıklı maddesinde "sigortalanan aracın, poliçe tanziminden önce pert kaydı olduğu saptandığı takdirde toplam sigorta bedelinin % 25"i oranında muafiyet uygulanır" düzenlemesine yer verilmiş; 23.09.2012/2013 vadeli kasko poliçesinde aracın sigorta bedeli de 99.788,00 TL. olarak belirlenmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan makina mühendisi bilirkişinin 16.06.2015 tarihli raporu incelendiğinde; aracın onarım bedelinin yüksek olması nedeniyle tamirin ekonomik olmadığı, aracın hasarsız 2. el fiyatının 93.000,00 TL, sovtaj bedelinin 45.500,00 TL, gerçek zararın 47.500,00 TL. olduğu, bu bedelden davalının % 25 kusur oranına denk gelen tazminat miktarının ise 11.875,00 TL. olduğu şeklinde hesaplama yapıldığı görülmektedir. Bilirkişi tarafından hesaplama yapılırken yukarıda anılan poliçe muafiyet kaydı, hesaplamada dikkate alınmamış, yanlış hesaplama yapılmıştır. Eksik inceleme ve yeterli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm verilemez
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, rapor düzenleyen bilirkişiye dosya tevdi edilerek, kasko poliçesinde yer alan onarılmış pert araç muafiyeti klozundaki indirim de tartışılmak suretiyle davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alarak sonucuna göre vermek iken, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 28/03/2016 gününde oybirliğiyle verildi.