18. Ceza Dairesi 2016/232 E. , 2016/7894 K.
"İçtihat Metni" KARAR
Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/2 ve 119/1 -c maddeleri uyarınca 18 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/10/2013 tarihli ve 2009/186 esas, 2013/582 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/01/2015 gün ve 9577 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, söz konusu mahkeme kararının gerekçe kısmında, sanığın katılan Ramazan Özenç"in işyeri dokunulmazlığını tek başına ihlal ettiği kabul edilmiş ise de; hüküm kısmında sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/2. maddesi uyarınca verilen 9 ay hapis cezasından, aynı Kanun"un 119/1 -c maddesi gereğince 1/2 oranında artırım yapılarak 18 ay hapis cezasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmasında isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Anayasanın 141/3. maddesinde belirtildiği üzere, mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli yazılması gerekmektedir.
5271 sayılı CMK’nın “Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar” başlıklı 230. maddesinde; (1) Mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde aşağıdaki hususlar gösterilir:
a) İddia ve savunmada ileri sürülen görüşler.
b) Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi.
c) Ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesi; bu hususta ileri sürülen istemleri de dikkate alarak, Türk Ceza Kanununun 61 ve 62 nci Maddelerinde belirlenen sıra ve esaslara göre cezanın belirlenmesi; yine aynı Kanunun 53 ve devamı Maddelerine göre, cezaya mahkûmiyet yerine veya cezanın yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi.
d) Cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanaklar.” hükmüne yer verildiği,
Aynı Kanun’un 289. maddesinin (g) fıkrasında da hükmün 230. madde gereğince gerekçeyi içermemesi, hukuka kesin aykırılık halleri arasında sayılmıştır.
Ayrıca, 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesinde hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verileceği, hükme bağlamıştır.
İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında iddianamede düzenlenen müşteki Ramazan Özenç"e yönelik iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan 9 ay hapis cezası verilip, suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinden bahisle TCK"nın 119/1-c maddesinden artırım yapılarak sanığın 18 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, ancak gerekçeli kararda müşteki Ramazan Özenç"e yönelik iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun yalnızca sanık ... tarafından işlendiği kabul edilerek, bu suçtan diğer sanığın beraatine karar verildiği, bu suretle oluşan çelişkinin kanun yararına bozma konusu yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu çerçevede, CMK"nın 230. maddesine aykırı şekilde, hükümle, gerekçeli karar arasında açık çelişki oluşturulduğu ve bu durumun aynı Kanun’un 289/1-g maddesine göre hukuka kesin aykırılık halini oluşturması karşısında, kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/10/2013 tarihli ve 2009/186 esas, 2013/582 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 18/04/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.