17. Hukuk Dairesi 2014/8766 E. , 2016/3958 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 29.03.2016 Salı günü davacılar vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ..."ın, davalı ..."un hem sürücüsü hem maliki olduğu, davalı ...."nin trafik (ZMSS) sigortacısı olduğu araçta yolcu iken gerçekleşen tek taraflı kazada vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar ... ve ... için ayrı ayrı 250 TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacılar için 750 TL cenaze ve defin gideri ile davacı ... için 25.000 TL, davacı ... için 20.000 TL, davacı ... için 15.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, kazaya araçta bulunan teknik arızanın sebep olduğunu, müvekkilinin tüm özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, ceza dosyasında da beraat ettiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiş, davalı .... vekili, müvekkillinin davacılara maddi tazminat ödemesi yaptığını, talep edilen manevi tazminatın da çok fahiş olduğunu ileri sürmüştür.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; aracın periyodik servis bakımlarının zamanında ve eksiksiz olarak yapıldığı, aracın işletilmesi ile ilgili olarak teknik arızadan kaynaklanan öngörülebilir işletme kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 Sayılı KTK"nun 86/1 maddesine göre; “İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.”
Araçta teknik arıza olması mücbir sebep değil umulmayan hal olarak kabul edilebilir. Çünkü genellikle bu nitelikteki teknik arızaları önlemek ve karşı koymak mümkündür. Eğer karşı konulamıyorsa o işletme konusunda bir eksiklik hatta düzensizlik, bozukluk var ya da o konuda gerekli dikkat ve özen noksan demektir. İşleten kusurlu bulunmasa da araçtaki bozukluğun neden olduğu kaza sonucu oluşan zarardan sorumlu olacaktır.
Somut olaya bakıldığında;
Davalı işleten vekili, araçta teknik arıza olduğunu, müvekkilinin tüm özen yükümlülüğünü yerine getirmekle kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını belirterek, davanın anılan nedenle reddini savunmuş, mahkemece de davanın reddi yönünde hüküm kurulmuştur. Oysa mahkemece aldırılan 15.10.2012 tarihli bilirkişi raporunda aracın fren kampanasının çatlayıp kırılmasının aracın bakım ve onarım eksikliğinden kaynaklanan bir sorun olduğu belirtilmiş, mahkemece bu rapora itibar edilmemiştir. Olayın meydana geliş şekli düşünüldüğünde 15.10.2012 tarihli bilirkişi raporu hükme esas almaya elverişli olup, davalının sorumluluktan kurtulmasını gerektirir haller mevcut olmadığının kabulü ile işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, teknik arızanın mücbir sebep sayılarak davanın reddi yönünde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Bozma kapsam ve nedenine göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kapsam ve nedenine göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, 29/03/2016 günü oybirliğiyle verildi.