
Esas No: 2016/284
Karar No: 2016/3987
Karar Tarihi: 29.03.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/284 Esas 2016/3987 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :......Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 18.02.2013 tarihinde müvekkilinin...... plakalı aracına davalıya ait ve diğer davalı ...."ye zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olan ...... plakalı aracın çarparak kaçtığını, araçtaki hasar bedeli olan 4.000,00 TL. maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; müvekkili adına kayıtlı aracın olay günü çalınmış olduğunu,dava konusu hasara neden olan olayla ilgili olarak müvekkilinin bir sorumluluğu bulunmadığını,müvekkilinin gerekli dikkat ve özeni göstermesine ve tüm önlemleri almasına rağmen aracının rızası dışında elinden çıktığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece,davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan araç hasarının tahsili istemine ilişkindir.
2918 Sayılı KTK"nun 107.maddesinde, “ Bir motorlu aracı çalan veya gasbeden kimse işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın çalınmış veya gasbedilmiş olduğunu bilen veya gereken özen gösterildiği takdirde öğrenebilecek durumda olan aracın sürücüsü de onunla birlikte müteselsilen sorumludur. İşleten, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin, aracın çalınmasında veya gasbedilmesinde kusurlu olmadığını ispat ederse, sorumlu tutulamaz. İşleten, sorumlu olduğu durumlarda diğer sorumlulara rücu edebilir.” hükmüne yer verilmiştir. ZMSS Genel şartlarının A.3-J maddesi gereği, çalınan veya gasbedilen araçların sebep oldukları ve KTK"na göre işletenin sorumlu olmadığı zararlar ile aracın çalındığını veya gasbedildiğini bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürülecek talep ile çalan ve gasbeden kişilerin talepleri, teminat dışındadır.
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, 2918 sayılı KTK.nun 107. maddesi uyarınca, işletenin sorumluluktan kurtulabilmesi için aracın sadece çalındığını kanıtlaması yetmemekte, bununla birlikte çalmanın önlenmesi bakımından olağan, makul, uygulanabilir türden gerekli tüm önlemlerin yerine getirildiği halde, çalmanın önüne geçilemediğini de kanıtlaması gerekmektedir.
Davalılar davacıya ait aracın hasar görmesine neden olan aracın kayıt maliki ile zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır.
Somut olayda, davaya konu kaza 18.12.2013 tarihinde saat 21.00 sıralarında meydana gelmiş, davalı araç maliki, aracın aynı tarih ve saatlerde çalındığını iddia ederek emniyete başvurmuş ve emniyet ifadesinde aracın kapılarının şöför tarafından kilitlendiğini beyan etmiş ancak olayın saniyeler içerisinde cereyan ettiğini belirtmiştir.
İşletenin kusurlu sayılmaması için, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin aracın gözetimi yönünden gerekli tedbirleri almış olması gerekir. İşleten ve fiillerinden sorumlu olduğu kişiler tarafından aracın kapı ve camlarının kapatılmış olması, kontak anahtarının araç üzerinde veya kolayca elde edilebilecek bir yerde bırakmaması, sürücü ve yardımcıları seçmede, talimat vermede, denetlemede, her türlü özeni gösterdiği hususlarının ispat edilmesi gerekmektedir. Olayın oluş şekli dikkate alındığında davalı işleten kusurlu olmadığını ispatlayamamış olduğundan yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.