Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6985
Karar No: 2012/7675
Karar Tarihi: 20.09.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/6985 Esas 2012/7675 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/6985 E.  ,  2012/7675 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ve ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair İncesu Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.12.2011 gün ve 353/284 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili ile Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR
    Davacılar vekili, miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayanarak vekil edenlerinin zilyetliği altında bulunan bir parça taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda 122 ada 8 parsel sayısı ile davalı Hazine adına tespit ve tapuya tescil edildiğini açıklayarak Hazine üzerindeki tapu kaydının iptali ile vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı yararına zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne; 122 ada 8 sayılı parselin taşınmazın kesinleşen kadastro tespitinin iptali ile teknik bilirkişinin raporunda A harfi ile gösterilen 1.701,81 m2"lik bölümünün davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Hükmün redde ilişkin bölümü davacılar vekili ve kabule ilişkin bölümü ise davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mahkemece Dairenin 22.03.2010 tarih ve 2009/6022 Esas-2012/1212 Karar sayılı ilamında ""... Özel harman yerleri ekonomik amacına uygun zilyetliklerdendir. Ancak dava konusu taşınmaz 2.586,22 m2 olup bu miktarda bir yerin özel harman yeri olarak kullanımı abartılıdır..."" şeklindeki bozma gereklerine uygun biçimde hüküm verildiğine göre davacılar vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün redde ilişkin bölümünün ONANMASINA,
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dava konusu 122 ada 8 sayılı parsel Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan, ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğu, davacılar tarafından mülkiyet iddiasında bulunulmuş ise de zilyetliklerinin 1960 yılından beri ara verilmek suretiyle sürdürüldüğü muhtar ve bilirkişilerin müşterek beyan ve ifadelerinden anlaşıldığı belirtilmek suretiyle 23.05.2002 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 2.586,22 m2 yüzölçümü ile belgesizden, ham toprak niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiş, tutanağın itirazsız olarak kesinleşmesi ile 12.11.2002 tarihinde tapuya tescil edildiği görülmüştür. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar; dava konusu taşınmazın öncesinde davacıların babasına ait harman yeri iken, babalarının ölümünden sonra aynı şekilde davacılar tarafından harman yeri olarak kullanıldığını bildirmiş, mahkemece bu beyanlar esas alınarak teknik bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 1.701,81 m2"lik yerin özel harman yeri olduğu gerekçesi ile bu kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de; Dairenin 22.03.2010 tarih ve 2009/6022 Esas - 2010/1212 Karar sayılı ilamında "" ... Özel harman yerleri ekonomik amacına uygun zilyetliklerdendir. Ancak, dava konusu taşınmaz 2.586,22 m2 olup bu miktarda bir yerin özel harman yeri olarak kullanımı abartılıdır. Davacıların zilyetliklerine değer verilmekle birlikte taşınmazın miktarı üzerinde durulmalıdır. Hazine adına tespit gören taşınmazın tamamının davacılar adına tesciline karar verilmeden önce harman niteliği ile kullanılan yerin belirlenmesi gerekir."" gerekçesi ile bozma sevk edilmiş, mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, bozmaya uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Sap dökmek, düvenle sap sürmek ya da patoz yapmak, tınaz oluşturmaktan müştekil harman işlemine konu yerin arazide sınırlı bir alanı kapsayacağı dikkate alındığında çiftçi kişi bazında 1.701,81 m2 genişliğinde özel harman yeri olamayacağı da tartışmasızdır. Özel harman yeri niteliğindeki yerin, arazide kapladığı yer sap dökmek, düvenle sap sürmek, patoz yapmak ve tınaz oluşturmak için gerekli ve yeterli miktarla sınırlı olup, bu işlemler için gerekli ve yeterli arazi parçası haricinde kalan yer için davanın reddine karar verilmelidir.
    Bu halde, mahkemece yapılacak iş; mahallinde yeniden yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklar, HMK. nun 243 ve 244. maddeleri gereğince keşif yerine davetiyeyle çağrılmalı, aynı Kanunun 259 ve 290/2. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıklar keşif yerinde dinlenmeli, yerel bilirkişilerden mahalli örf ve adetler ile davacıların tarımsal faaliyetinin niteliği, kapsamı ve boyutu dikkate alınarak harman yeri için gerekli olan arazi miktarı sorularak tespit edilmeli, tanıklardan yerel bilirkişilerin beyanları da dikkate alınarak harman yeri olarak kullandıkları alanın zeminde isabet ettiği yer sorularak açıklığa kavuşturulmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde HMK. nun 261. maddesi gereğince giderilmesine çalışılmalı, teknik bilirkişiden bu şekilde harman yeri olarak kullanıldığı belirlenen yeri krokisinde göstermesi istenmeli ve bu yer yönünden zilyetlikle kazanma koşulları gerçekleştiğinden davanın kabulüne kalan miktar için davanın reddine karar vermek gerekirken, mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün kabule ilişkin bölümünün 6100 sayılı ...nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4./ HMK m.297/ç) ve 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire İlamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL onama
    harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 45,85 TL"nin istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 20.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi