8. Hukuk Dairesi 2012/1019 E. , 2012/7686 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Bigadiç Sulh Mahkemesinden verilen 13.04.2011 gün ve 369/187 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya icelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, müvekkilinin 120 ada 175 parselin maliki olduğunu, taşınmazın annesi...’tan müvekkiline mirasen intikal ettiğini, kadastro çalışmaları sırasında 120 ada 175 parselin davacı adına tespit gördüğünü, bu parselle bir bütün olan 214 parselin ise uygulanan vergi kaydının miktar fazlası olarak mera niteliğinde sınırlandırıldığını, dava konusu bu taşınmazın merayla alakasının olmadığını açıklayarak, sınırlandırmanın iptaliyle taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı Köy Tüzel kişiliğini temsilen köy muhtarına usulüne uygun tebligata rağmen duruşmalara katılmamış davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 175 parselle birlikte 176 ve 178 parsellere 1938 tarih 459 tahrir numaralı vergi kaydı uygulanmıştır. 175 parsel ..., 176 parsel ..., 178 parsel de ...adına tespit görmüştür. Davacıyla birlikte ... ve ...kardeştirler. Vergi kayıt maliki ... .... ..., davacıyla kardeşlerinin kök murisidir. Kadastroca, vergi kaydının kuzey sınırı mera okuduğu düşüncesiyle miktarı kadar yer davacıyla kardeşlerine bırakılmış, kuzeyde kalan kısım mera olarak sınırlandırılmıştır.
Ancak, bilahare komşu 120 ada 172, 173 ve 174 parseller yönünden Kadastro Komisyonuna yapılan itiraz üzerine, 25.2.2000 tarihinde kadastro komisyonunca 459 tahrir numaralı vergi kaydının kuzey yönünü mera okuduğu, ancak taşınmazların merayla ilgisinin bulunmadığı, evvelce özel harman yeri olarak kullanılırken köy içinde kaldığı, üzerlerine bina yapıldığı ve komşu taşınmazlarla birlikte kullanıldığı açıklanarak sınırlandırmanın iptaliyle muterizler adına tesciline karar verilmiştir.
Mahallinde yapılan keşifte dinlenen şahit ve bilirkişiler de taşınmazın mera niteliğinde olmadığını söylemişler, ziraat mühendisi bilirkişi de bu yönde açıklamada bulunmuştur. Mahkemece, 120 ada 175 parsele uygulanan 459 tahrir numaralı vergi kaydının kuzey yönünü mera okuması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Vergi kaydının dava konusu taşınmaz yönünü mera okuması yeterli değildir. Ayrıca, bu yönde eylemli meranın da bulunması gerekir. Dava konusu 120 ada 214 numaralı parsel 387,16 m2 yüzölçümündedir. Paftasından anlaşılacağı üzere bu parselin kuzeyinde yol bulunmakta, yoldan sonra da köy içi mevkinde bulunan şahıslara ait taşınmazlar bulunmaktadır. Çevrede eylemli mera da bulunmamaktadır. Daha önce kadastro komisyonuna yapılan itirazla da 214 numaralı parselin çevresindeki taşınmazların mera niteliğinde olmadığı belirlenmiştir. Bu belirlemelere göre, dava konusu taşınmazın mera niteliğinde olmadığı 120 ada 175 numaralı parselle birlikte miras ve intikal suretiyle önceki maliklerle birlikte davacının zilyetlik ve tasarrufunda bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, açıklanan bu nedenlerle davanın kabulüne karar vermek gerekirken reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK. ya 31.03.2011 tarih 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde yollamasıyla HUMK. 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-2 bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolunun kapalı bulunduğuna ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
20.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.