Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/752
Karar No: 2012/7694
Karar Tarihi: 20.09.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/752 Esas 2012/7694 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/752 E.  ,  2012/7694 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile ...ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Yomra (Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.06.2010 gün ve 36/272 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu 110 ada 5, 112 ada 3, 112 ada 13, 133 ada 12 ve 157 ada 1 sayılı parsellerin 01.05.1973 tarihinde ölen tarafların ortak miras bırakan Hamit Şahin’den kaldığını, kadastro çalışmaları sırasında vekiledeninin kardeşi Abdülvahit’in eşi ... ile mirasçıları adına tespit ve tescil edildiklerini, terekede 1/3 oranında payı bulunduğunu açıklayarak anılan parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile muris ...’in veraset belgesindeki miras payı oranında vekiledeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılardan ...,...,...,...,...,...,,...,...,...,..., ..., ... ve ...vekili cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazların kök muristen intikal etmediğini 110 ada 5 sayılı parselin davacı da dahil tüm mirasçılar adına verasette iştirak biçiminde tapuda kayıtlı bulunduğunu, 112 ada 13 sayılı parselin murisin oğlu ...in eşi davalı ...’in babasından ...’ya kaldığını, 133 ada 12 ve 157 ada 1 sayılı parsellerin 110 ada 5 sayılı parselle daha önceden bir bütün olduğunu, uygulanan tapu kaydı kapsamında kaldığını, davacı ...’nın payını aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalılardan ... (..., ..., ... ...’e dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşı yargılama oturumlarına katılmamışlardır.
    Mahkemece, 110 ada 5 sayılı parsel ile ilgili davanın reddine, 157 ada 1, 133 ada 12, 112 ada 3 ve 112 ada 13 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile veraset belgesindeki paylar gözetilerek davacı ve davalılar adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmesi üzerine; hüküm, kabul edilen parseller bakımından bir kısım davalılar vekili Av. ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi uyarınca açılan mülkiyetin aktarılması ve tapu iptali tescil davasıdır.
    Mahkemece, yazılı gerekçeyle 112 ada 3, 112 ada 13, 133 ada 12 ve 157 ada 1 sayılı parseller bakımından davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma inceleme
    hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. 06.05.2010 tarihli yargılama oturumu ara kararı ile keşif günü belirlenmiş ancak, taraf tanıklarının ne şekilde çağrılıp dinleneceği konusunda herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir. 22.04.2010 tarihli ara karar ile tarafların delillerini sunmaları için 10 günlük süre verilmiş ise de, herhangi bir uyarı yapılmadığından verilen ara kararının kesin süre içerdiğinin kabulü mümkün değildir. Kaldı ki, davacı taraf 24.05.2010 havale tarihli dilekçesiyle 3 tanığın isim ve adresini bildirdiği ve davacı tarafça tanıklardan vazgeçme olmadığı halde mahkemece, davacı tanıklarının olayın aydınlığa kavuşması bakımından herhangi bir gerekçe gösterilmeden dinlenilmemiş olması usule aykırıdır. Davacı taraf dava dilekçesinde dava konusu ve kabulüne karar verilen parsellerin ortak miras bırakan Hamit’den kaldığını, davalı taraf ise 112 ada 13 sayılı parselin murisin mirasçısı Abdülvahit’in eşi Zehra’ya babasından kaldığını açıklamıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kabulüne karar verilen 4 adet parselin ortak miras bırakandan kalıp kalmadığı, kalmış ise, tüm mirasçıların katılımı ile yöntemine uygun bir biçimde yapılmış bir paylaşımın olup olmadığı ya da taşınmazların hangisinin veya hangilerinin üçüncü kişilerden kaldığı noktasında toplanmaktadır. Bu konuda duraksama söz konusudur. Bundan ayrı yapılan keşifte üç mahalli bilirkişi birlikte dinlenmiştir. HUMK.nun da tanıklar hakkında yer alan hükümler aynı zamanda yerel bilirkişiler hakkında da uygulanır. HUMK.nun 265 (HMK.m. 261). maddesi gereğince tanıkların ayrı yarı dinlenmeleri öngörüldüğüne göre yerel bilirkişilerin de birbirinden bağımsız dinlenmeleri gerekmektedir. Bu uygulamada usule aykırıdır.
    O halde mahkemece yapılacak iş, yeniden yapılacak keşifte taraf tanıkları ile yerel bilirkişilerin HMK.nun 243, 244 ve 259. maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmazlara ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenmeleri, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde aykırılığın HUMK.nun 265 (HMK.m. 261). maddesi gereğince yüzleştirilmek suretiyle giderilmesi, kabulüne karar verilen 4 adet parselin tamamının ortak miras bırakan Hamit’den kalıp kalmadığı, tüm mirasçıların katılımı ile paylaşımın yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise kimlere hangi yerlerdeki parsellerin düştüğü, üçüncü kişiden gelen taşınmaz bulunup bulunmadığı hususları yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, bir kısım davalılar vekilinin cevap dilekçesine eklediği satış vaadi sözleşmesi, harici satış senetleri ile tapu kaydının söz konusu taşınmazlara uyup uymadığının keşfen belirlenmesi, terekeden mirasçılara düşen taşınmazlara ait tapu kayıtları ve kadastro tutanakları getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde gözönünde tutulması, ondan sonra ortaya çıkacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu hüküm verilmesi doğru değildir.
    Kabule göre de yargılama giderlerinin ret ve kabule göre belirlenmemiş olması da doğru değildir.
    Bir kısım davalılar vekili Av. ...’ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 184,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden bir kısım davalılara iadesine 20.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi