17. Hukuk Dairesi 2014/8143 E. , 2016/4047 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :.......Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin sürücü .... sevk ve idaresindeki, davalı ... şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı ... plakalı araç ile .....istikametine seyir ettiği esnada meydana gelen tek taraflı trafik kazasında müvekkili ..." ın olay yerinde yaralandığını 3. kişi konumunda olduğundan Yargıtay Genel Kurulu" nun 16/05/2011 tarihli kararına göre ödeme yapılması gerekmekle sigorta şirketinin poliçe limiti kadar sorumlu olduğu iddiasıyla fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL iş göremezlik tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslahla talebini yükseltmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, zararın ispatlanması gerektiği, dava konusu kazada davacının konumunun hatır taşımacılığı olarak değerlendirilmesi ve gerekli indirimin yapılması ayrıca müvekkiline başvurmadığı için faiz talebinin de doğru olmadığı iddiası ile davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, dava dilekçesi ve ıslah ile talep edilen davanın kabulü ile 64.291,13 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, trafik kazasından kaynaklanan daimi ve geçici iş göremezlik tazminat istemine ilişkindir.
Yargılama sırasında mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından davacıya ödenen rücuya tabi bir gelirin olup olmadığı sorulmamıştır. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından işbu kaza dolayısı ile davacıya rücuya tabi bir gelir bağlanıp bağlanmadığı sorularak gelecek cevaba göre rücuya tabi bir gelir bağlanmış ise hesaplanan tazminat miktarından rücuya tabi bağlanan gelir miktarının düşülmesi gerekmektir. O halde Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından davacıya rücuya tabi bir gelir bağlanıp bağlanmadığı sorulmaksızın yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- Davalı vekili yargılama aşamasındaki savunmasında, davacının, sigortalı araçta hatır için taşındığını ileri sürerek belirlenecek zarardan indirim yapılması gerektiğini bildirmiştir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK.’nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hâkim, tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda, mahkeme davalı tarafça hatır taşıması iddiasında bulunduğu, davacı vekilince sürücü ile davacının aynı iş yerinde çalıştığının işe birlikte gidip geldiğinin araca benzinin davacı tarafça konduğunun belirtildiği, hatır taşımasını kabul edip BK gereği indirim uygulanabilmesi için "hiçbir maddi katkı olmadan" taşındığının ispatı gerektiği, somut olayda ispat edilemediğinden hatır taşıması indiriminin uygulanmaması sonucuna varmış ve hatır indirimi uygulamamıştır. ...... 2010/5206 Hazırlık, 2010/2546 Kara sayılı dosyasının celbi ile gerektiğinde davacı ve davalı ... şiketinin sigortalı araç sürücüsü ....."ın işyeri kayıtları getirtilerek davacı ve davalı ... şiketinin sigortalı araç sürücüsü Serkan Bozalan"ın arasındaki yakınlığın ne olduğu da belirlendikten sonra taşımanın hatır için olup olmadığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması gerekmekte olup davalının savunmasına itibar edilmeyerek eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.