17. Hukuk Dairesi 2014/7900 E. , 2016/4141 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...... vekili ile davalılar ...... ve ....... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın sebep olduğu kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp fazlaya dair haklarını saklı tutarak 1.500,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar vekili, iş bölüm itirazında bulunarak davaya konu talep hakkında asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu belirtmiştir.
Mahkemece, toplanan delilere göre davanın kısmen kabulü ile 10.179,36 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ....... vekili ile davalılar .........ve ....... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi- manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde olayın oluş şekli, kusurun ağırlığı ve yaralanmanın derecesi dikkate alındığında manevi tazminatın fazla olması, dava dilekçesinde faiz türü olarak avans faizi talep edilmemesine rağmen mahkemece avans faizine karar verilmesi, vekalet ücreti ve harç konusunda hatalı karar verilmiş olması bozmayı gerektirse de öncelikle iş bölümü yönünden dosyanın ele alınması gerekmekte olup aşağıda belirtilen hususlar doğrultusunda kararın bozulması gerekmiştir.
Müstakil ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişki (görev değil) işbölümüne ilişkindir. İş bölümü itirazı yalnız ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. (T.T.Y. 5. md., HUMK. 187), İlk itiraz olarak ileri sürülmeyen işbölümü itirazının mahkemece kabul edilmemesi gerekir. İşbölümü itirazının uygun bulunması halinde mahkemece dava dosyasının ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilir. Gönderme kararı usulüne uygun şekilde verilmesi halinde (ilk itiraz olarak ileri sürülmesi ve mahkemece uygun görülmesi) gönderilen mahkemeyi bağlar ve gönderilen mahkeme bu davaya bakmak zorundadır.
TTK’ nun 5/1. maddesinde, "Aksine hüküm olmadıkça dava olunan şeyin değerine göre Asliye Hukuk veya Sulh Hukuk Mahkemesinin ticari davalara dahi bakmakla vazifeli olduğu, 5/3 maddesinde, “Bir davanın ticari veya hukuki mahiyeti itibariyle iş sahasına girip girmediğinin yalnızca iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olunabileceği,” 5/son maddesinde ise, "vazifesizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddi halinde yapılacak muamelelere ve bunların tabi oldukları müddetlere dair usul hükümleri iş sahasına ait iptidai itirazın kabulü halinde de tatbik olunur" hükümlerine yer verilmiştir.
Yine TTK’nun 5. maddesinde, ikinci fıkrada yazılı hallerde, münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işler hariç olmak üzere, bir davanın ticari veya hukuki mahiyet itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olabileceği hüküm altına alınmıştır. Münhasıran iki tarafın arzusuna tabi olmayan işlerle ilgili davalara mutlaka kanunda gösterilen mahkemelerde bakılır ve bu davalara ilişkin işbölümü itirazı ilk itiraz değildir.
Somut olayda; dava, sigorta poliçesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık olup, davanın açılış tarihi itibari ile zorunlu mali sorumluluk sigortasının Türk Ticaret Kanunu"nda düzenlenen hususlardan olmaması, iki tarafın da tacir olmayışı ve talebin ticari işletme ilgili olmaması sebebi ile davalı vekili tarafından süresinde iş bölümü itirazında bulunulmakla, mahkemece iş bölümü itirazı kabul edilerek, Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.