17. Hukuk Dairesi 2015/17561 E. , 2016/4251 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının içerisinde bulunduğu araca çarparak ağır şekilde yaralanmasına neden olduğunu, malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.800,00 TL maddi tazminatı ile 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini artırmıştır.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı ....vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi"nce hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; manevi tazminat davasının sigorta şirketi yönünden reddine ilişkin karar kesinleşmekle yeniden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminatın davalı ... yönünden kabulüne ilişkin karar kesinleşmekle yeninden karar verilmesine yer olmadığına, davalı.... yönünden manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 12.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 06/06/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den tahsili ile davacıya verilmesine, maddi tazminatın davalılar .... ve ... yönünden kabulüne ilişkin karar kesinleşmekle yeninden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... yönünden maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 15.548,36 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 06/06/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...."den tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ilamın infazı aşamasında yapılan ödemelerin icra dosyasında dikkate alınacak olmasına göre, davalı .... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanma ve malul kalma nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının kazadan kaynaklanan daimi işgöremezlik oranı (%4), kusur oranı ve olay tarihindeki paranın alım gücü gözönünde tutularak, davalı ... aleyhine daha az manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
3-Davacının zararından müteselsilen sorumlu olan davalılar ... ve ... vekillerinin, önceki hükmü temyiz etmemeleri nedeniyle onlar yönünden daha önceki hükmün kesinleşmiş olması nedeniyle anılan davalılar yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuş olması doğru ise de, davalı .... yönünde tazminata hükmedilirken “tahsilde tekerrüre neden olmayacak şekilde” ibaresinin yazılmamış olması infazda tereddüte neden olacağından doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04/04/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.