19. Hukuk Dairesi 2016/16969 E. , 2018/1531 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalı tarafından başlatılan icra takibine dayanak senetlerdeki imzaların davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, davalıya senet verilmediğini, senetler üzerindeki şirket isminin de farklı olduğunu, davalıya borcu bulunmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili,davalının davacının yanında uzun yıllardan beri çalıştığını, yüklü miktarda alacağının bulunduğunu, davaya konu senetleri davacı şirketten aldığını, senet üzerindeki imzaların kime ait olduğunu bilemeyeceğini, alacağına karşılık senetlere dayalı olarak takip balşatıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, takibe konu senetlerdeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmaması nedeniyle davalının kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapması mümkün değil ise de, takip dayanağı bonoların toplam bedeli 23.000,00 TL kadar davacıda alacağının bulunduğu, dolayısıyla davacının davalıya 23.000,00 TL borcunun olmadığı yönündeki iddiasının yersiz olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava icra takibine konu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece karar verilirken tarafların iddia ve savunmalarının dikkate alınması gerekir. Kambiyo senetleri sebepten mücerret olup taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin dikkate alınarak bonodan dolayı borçlu bulunup bulunmadığı konusunda karar verilmesi yerinde değildir. Kaldı ki davaya konu bonolar davacı defterlerinde kayıtlı değildir. Bu nedenle imza incelemesine esas olacak belge asılları getirtilerek davaya konu bonoların düzenleme tarihindeki şirket yetkilisine ait olup olmadığı grafolog bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi gerekir. Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları dışına çıkılarak yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 26/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.