17. Hukuk Dairesi 2015/18777 E. , 2016/4343 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :.....Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 11.01.2014 tarihinde davalı ... ....’ye zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı, ...’ye ait, sürücü ... idaresindeki araç ile ..... devlet karayolunda (885-12 km) seyir halinde iken müvekkile ait bilgi ve yön levhasına çarparak hasar verdiğini, 28.176,84 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar Davalı davaya cevap vermemiştir.
Davalı ... ... vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde, .....Mahkemelerin yetkili olduğunu beyanla reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davaya konu kazanın .... ilçesinde meydana geldiğini, davalı ......’nin yerleşim yeri adresinin İstanbul olmasına ve davalının süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu, davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin 6100 sayılı HMK"nin 6, 16 ve 19.maddeleri dikkate alındığında... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatı istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4.maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 3. maddesinde, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlenmesi mevcuttur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 1483 ve devamı maddelerinde “zorunlu sorumluluk sigortaları” düzenlenmiştir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK"nin kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla, bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
Asliye mahkemeleri, Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak ikiye ayrılır. Asliye Ticaret Mahkemeleri, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine giren ticari davaların çözümlendiği mahkemelerdir. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin görevine giren işler dışında kalan tüm uyuşmazlıklar Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan TTK’nin 4.maddesinde hangi davaların ticari dava olduğu sayılmıştır. Bundan başka, bir yerde ticaret mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi, içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan davalarla hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir (TTK’nin 5/2). Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder. (TTK’nin 5/4)
Somut olayda, davacının trafik sigorta şirketi, işleteni ve sürücüden trafik kazası nedeniyle trafik yön levhalarına çarpması nedeniyle tazminat talebini zorunlu trafik sigortası poliçesine dayanarak davalı işleten ve sürücü birlikte sigorta şirketinden talep ettiği, bu itibarla davanın, Türk Ticaret Kanunu"nun 1483 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığa ticaret mahkemesi sıfatıyla bakıldığından yetkisizlik kararı verilirken İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesine gönderilmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.