12. Ceza Dairesi 2014/13989 E. , 2015/8256 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/2, 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan yapılan yargılama sonucunda, sanığın TCK’nın 179/2, 62 maddeleri gereğince 4 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca sanığın 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair ... Sulh Ceza Mahkemesinin 13.01.2011 tarih, 2010/2064-2011/32 sayılı kararının 04.04.2011 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içinde, sanık hakkında 15.08.2011 tarihinde işlediği kasten yaralama suçundan ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11.12.2012 tarihli 2012/58-832 sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın kesinleşmesiyle, 5 yıllık denetim süresi içerisinde suç işlediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen dosyaya ihbarda bulunulduğu hükmün CMK"nın 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına ilişkin ... Sulh Ceza Mahkemesinin 17.12.2013 tarih, 2013/391-756 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
CMK"nın 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi halinde veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hüküm de önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yöneliktir. Yeniden hüküm verilmesi ise yalnızca sanığın “kendisine yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilememesi" halinde mümkündür. Bu şart gerçekleştiğinde, sanığa yeni bir imkan sağlamayı düşünen yasa koyucu, yükümlülüğün yerine getirilememesi haline münhasır olarak mahkemeye, sanığın durumunun değerlendirilmesi suretiyle, cezanın kısmen infazına yada önceki hükümde yasal zorunluluk nedeniyle tartışılamayan erteleme veya seçenek yaptırımlara çevirme kurumlarının değerlendirilmesi suretiyle yeniden hüküm kurması imkanını sağlamıştır. Bu son halde dahi mahkeme, sübut ve nitelendirmenin değiştirilmesi veya önceki uygulamadan dönme yönünden bir imkâna sahip olmamakta, yalnızca önceki hükmün varlığı kabul edilerek, belirli bir kısmının infaz edilmemesi ya da önceki hükümde değerlendirilemeyen TCK’nın 50 veya 51. maddelerinin uygulanması yetkisine sahip olabilmektedir.
Bu açıklamalar ışığında, hükmü açıklayan mahkemece ilk hükmü aynen açıklamakla yetinmesi gerekirken sanık hakkında tayin edilen hapis cezasını paraya çevirmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, alt sınırdan uzaklaşıldığına, TCK"nın 51. maddesinin uygulanmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 179/3. maddesinde alkol ve uyuşturucu madde etkisiye araç kullanmanın suç olarak düzenlenip aynı maddenin 2. fıkrasında ise yaptırımının belirlendiği gözetilmeksizin temel ceza tayininde TCK"nın 179/3. maddesinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının 1. bendinde "TCK.179/1,2" ibaresinden önce gelmek üzere "TCK"nın 179/3 maddesi delaletiyle" ibaresinin ilave edilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.