13. Hukuk Dairesi 2017/4779 E. , 2019/4196 K.
"İçtihat Metni"... vekili avukat ... ile ... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 22/12/2016 tarih ve 2016/779-2016/1260 sayılı hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu.
K A R A R
Davacı, davalının evinde 2003 yılı Eylül ayında çocuk bakımı için işe başladığını, hiçbir gerekçe gösterilmeden 2008 yılı Ağustos ayında işveren davalı tarafından haksız olarak işten çıkarıldığını ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile ücret alacağı toplamı ıslah ile 5.096,92 TL"nin faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davacının maaş talebine ilişkin verilen karar (300,00 TL) kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 3.357,84 TL tazminatın 13.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK.nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL.ye çıkarılmıştır. Anılan yasada derdest davalar yönünden ne şekilde uygulanacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.2.2005 gün ve esas 2005/13-32, karar 2005/85 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir. Davada reddedilen ve davacı tarafından temyize konu edilen miktar 1.439,08 TL olup, karar tarihi (22.12.2016) itibariyle 2.190,00 TL.yi geçmediğinden HUMK.nun 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427.maddesinin 2.fıkrası gereğince davacının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacının temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.