17. Hukuk Dairesi 2014/20590 E. , 2016/4622 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.04.2016 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı ... vekili Av. ... geldi. Davalılar ... ve ... İnş. Tic. Tur. A.Ş vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili, davalı ... vekili ve davalılar ... ve ... İnş. A.Ş vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ... İnşaat Ticaret Turizm AŞ."nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı üç adet taşınmaz hissesini 4.6.2012 tarihinde davalı ..."a, onun da 15.11.2012 tarihinde davalı ..."a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu ... İnşaat Ticaret Turizm AŞ. vekili, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, takip konusu alacağın kesinleşmediğini, aciz belgesi sunulmadığını, dava konusu taşınmazların 22.8.2011 tarihinde satılmasına rağmen tapunun 6.6.2012 tarihinde devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, takip konusu alacağın kesinleşmediğini, aciz belgesi sunulmadığını, dava konusu taşınmazları emlakçı aracılığıyla iyiniyetle 22.8.2011 tarihinde 160 000 TL bedelle almasına rağmen tapunun 4.6.2012 tarihinde devredildiğini, daha sonra da ..."a sattığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., dava konusu taşınmazların satılık olduğunu ..."da emlakçılık yapan arkadaşı ..."ı araması ile öğrendiğini, o an nakit sıkıntısı olması nedeniyle taşınmazların emlakçı ... tarafından amca oğlu davalı ..."e satıldığını, ..."in nakit sıkıntısı çekmesi üzerine taşınmazları 10.000 TL karla 15.11.2012 tarihinde davalı ..."den aldığını, taşınmazların hisseli olması nedeniyle hissedarlara 21.11.2012 tarihinde ecrimisil için ihtarname gönderdiğini ve takip başlattığını, aleyhine açılan şuf"a davası bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delilere göre dava konusu taşınmazların tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değerler arasında fahiş fark bulunmadığı, davalı 3.ve 4.kişilerin alacaklıdan mal kaçırma amacıyla hareket ettiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece bedel farkının bulunmaması ve davalıların kötüniyetli olmadıkları belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
Dava konusu taşınmazların rayiç değerlerine ait hükme esas bilirkişi raporunda dava konusu 3935 ada 6 ve 7 parsel, 3946 ada 1 parsel yönünden anılan taşınmazlar tapuda arsa olarak geçmekte ise de keşifte aslında zeminde üzerlerinde ev ve meyve ağaçlarının olduğu belirlenmiş ancak değerlendirme evler ve meyve ağaçları hesaba katılmadan sadece arsa değeri üzerinden yapılmıştır. Ayrıca bilirkişi raporunda emsal olarak değerlendirilen 443 ada 1104 parsel de tapuda 8.1.1991 tarihinde satılmış olmasına rağmen (davadaki tasarruflardan 21 yıl önce satışı yapılmış) 21 yıl sonra satılan eldeki taşınmazlar yönünden emsal olarak değerlendirilmesi de doğru görülmemiştir. Tüm bunlara rağmen dava konusu 3946 ada 1 parsel yönünden (anılan taşınmazdaki haciz dava dışı ... Gıda Turizm Otomotiv İnşaat Tekstil San. Ltd. Şti tarafından ödendiğinden)tapudaki satış bedeli olan 110.000 TL ile hükme esas bilirkişi raporunda belirlenen 221.960,65 TL arasında da misli fark bulunduğu da anlaşılmaktadır. Dolayısıyla anılan bilirkişi raporunun
hükme esas alınması isabetli görülmemiştir. Ayrıca davalı borçlunun aynı gün içinde üzerinde dava dışı kişilere ait evler ve meyve ağaçları bulunan ..."daki hisseli üç taşınmazını 19 yaşında ..."da ikamet eden davalı ..."a, ..."in de beş ay sonra ..."da ikamet eden amcasının oğlu ..."a satması hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi bu durumun davalı 3.ve 4. kişi ... ve ..."ın da borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğunu gösterdiğinden anılan tasarrufların davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak İİK"nun 280/1 maddesi gereğince iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12.4.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.