Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/7566
Karar No: 2012/8387
Karar Tarihi: 01.10.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/7566 Esas 2012/8387 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/7566 E.  ,  2012/8387 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Sınırlandırmanın iptali ve tescil


    ... ile Hazine ve Karaöz Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki sınırlandırmanın iptali ve tescil davasının reddine dair .... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 05.04.2012 gün ve 1958/449 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacı, miras yoluyla intikal ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak 105 ada 10 parselin sınırlandırılmasının iptaliyle adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, taşınmazın mera niteliğinde olduğunu kazanma koşullarının oluşmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı ... Kişiliğine dava dilekçesi yöntemine uygun biçimde tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmadığı gibi davaya cevap da vermemişlerdir.
    Mahkemece, taşınmazın geniş bir sahayı kapsadığı, çevre parsellerin kuzey sınırında orta malı mera bulunduğu, meraların zilyetlikle kazanılamayacağı açıklanarak davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; mera niteliğindeki 1.405.333 m2 yüzölçüme sahip dava konusu 105 ada 10 parselin, kadimden beri köy halkı tarafından mera olarak istifade edildiği açıklanarak 27.11.2005 tarihinde orta malı mera olarak sınırlandırıldığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, taşınmazın mera niteliğinde olduğu ve zilyetlikle kazanılmasının mümkün bulunmadığı açıklanarak davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Hemen belirtmek gerekir ki, uyuşmazlık dava konusu taşınmazın mera niteliğinde olup-olmadığına ilişkin bulunup; taraf tanıklarının komşu köyler halkı arasından seçilerek dinlenilmesi, hava fotoğraflarından yararlanılması, komşu parsellere ait kadastro tutanaklarının onaylı ve okunaklı suretleri ile varsa dayanak tapu ve vergi kayıtlarının getirtilerek mahallinde uygulanması gerekir.
    Bu bakımdan, bir arazinin kullanım süresi ve niteliğini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının kadastro tespit tarihinden önceki yıllara ait ve en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için sınırlandırma çalışmalarının yapıldığı 2005 yılına göre 20 – 30 yıl öncesine ait (1975–1985 yılları arası) stereoskopik hava fotoğraflarının istenilmiş olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekmektedir. Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelenirse arazinin üç boyutlu görüleceği, taşınmazın sınırlarının belirlenebileceği ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi olanaklıdır.
    Hal böyle olunca; mahkemece, yapılacak iş; ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle sınırlandırmanın yapıldığı 2005 yılına göre 20-30 yıl öncesine ait (1975– 1985 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, dava konusu taşınmazlara komşu olan tapulama parsellerine ait tapulama tutanakları ve ekleriyle kadastro sırasında bu parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtları, mera niteliği gözönünde tutularak taşınmazın sınırları içinde bulunduğu köye ait tahsisli ve kadim mera kayıtları ile haritalarının bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, jeodezi ve fotoğrametri mühendisi aracılığıyla hava fotoğraflarının keşifte uygulanması, taşınmazın hava fotoğraflarının çekildiği tarihe göre kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, imar ve ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı ya da hangi nitelikte bulunduğu konularında uzman bilirkişiden gerekçeli, denetime açık rapor alınması, tescili istenen taşınmaz bölümlerinin her iki hava fotoğrafları üzerinde işaretlenmesi, bundan ayrı kadim ve tahsisli mera-yaylak kayıt ve belgeleri ile haritalar ve komşu parsellere ilişkin tapu ve vergi kayıtlarının teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla zemine uygulanması, komşu köyler halkı arasından seçilen yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri gereğince davetiyeyle keşif yerine çağırılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, dava konusu taşınmazın kadim ve tahsisli mera kayıtları kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, şayet anılan kayıtlar kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde, bu taktirde kadim mera ve yaylak araştırmasının yapılması, dava konusu taşınmazın kadim meradan açılmak suretiyle elde edilen yerlerden olup olmadığının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, komşu kayıt ve belgelerin taşınmaz yönünü ne olarak gösterdikleri hususu üzerinde durulması, daha önce götürülmeyen başka uzman bilirkişi ziraat mühendisi aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı birlikte incelenmek suretiyle dava konusu taşınmazların meradan açılan yerlerden bulunup bulunmadığının saptanması, taşınmazın eğim durumu ve ana kaya üzerinde ve 20-30 cm toprak derinliğine sahip olduğunun dikkate alınması, uzman bilirkişiden gerekçeli, denetime açık ve komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı rapor istenmesi, 1975 ila 1985 tarihleri arasında çekilmiş hava fotoğrafları yok ise, ilgili kurumdan bunun gerekçesinin sorulması, taşınmazların niteliğinin kesin bir biçimde belirlenmesi, temyiz incelemesi sırasında gözönünde tutulmak üzere HUMK.nun 366.maddesi (6100 sayılı HMK.nun 290 m.) hükmü uyarınca dava konusu taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik resimlerinin çektirilerek dava konusu yerlerin resimler üzerinde işaretlenmesi, resimlerin mahkeme hakimi tarafından onaylandıktan sonra dosya arasına konulması, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollaması ile halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-2 bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 01.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi