
Esas No: 2018/4808
Karar No: 2019/3314
Karar Tarihi: 30.04.2019
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/4808 Esas 2019/3314 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, 19/07/2009 tarihli iş kazasından kaynaklı sürekli iş göremezlik nedeniyle sigortalının maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemizin 2016/749 esas ve 2017/4211 karar sayılı Bozma ilamı öncesinde 76313,92 TL maddi tazminat ile 10184 TL tedavi giderinin kaza tarihi olan 19/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiş; Yerel Mahkemece Dairemiz Bozma İlamına uyulmuş; akabinde ise brüt 53372,89 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 19/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerin ise reddine karar verilmiş ve fakat Dairemiz Bozma İlamına uygun şekilde hüküm tesis edilmemiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06/03/2002 tarih ve 1/119-135 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; bozma kararına uyulması ile Mahkemenin bozma kararı doğrultusunda işlem yapma yükümlüğü doğar. Bu ilke usul kanununun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeni ile ilgilidir. Yargıtayın bozma kararına uymuş olan Mahkemenin, bozma gereğince değerlendirme yaparak yeni hükmü tesis etme zorunluluğu vardır.
Bu açıklamalar ışığında, Yerel Mahkeme her ne kadar Dairemizin Bozma ilamına uymuş ise de; maddi tazminat davası bakımından geçici iş göremezlik ödeneğinin tespiti ile rücuya kabil kısmının hesaptan tenzili yerine, davacı sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin ikinci kere ve tümüyle tenzili yoluna gidilmesi sureti ile bozma ilamına uygun bir karar ihdas etmemiştir.
Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda; Mahkemece SGK tarafından davacıya geçici iş göremezlik dönemi için (istirahatli kalınan süre için) yapılan ödemenin kurumdan tespiti ile bu ödeneğin (% 80 işveren kusuru oranında) rücuya kabil kısmının hesap raporunda belirtilen 76313,92 TL tazminat alacağından tenzili yoluna gidilmesi gerekirken, kanunun emredici hükmüne aykırı olacak şekilde geçici iş göremezlik ödeneğinin rücuya kabil kısmı tazminat alacağından indirilmeksizin, ilk peşin sermaye değerinin ikinci kere ve tamamen tenzili suretiyle yapılan hesabın hükme esas alınması hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 30/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.