2. Hukuk Dairesi 2014/12081 E. , 2014/13077 K.
"İçtihat Metni"....
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 11.03.2014 gün ve 15651-5318 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle; ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın, o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, bu suretle hesaplanan 227.00 TL. idari para cezasının ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 52.40 TL. ilam harcının karar düzeltme talep edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, oyçokluğuyla karar verildi.11.06.2014 (Çrş.)
...
Mahkeme, tahkikatın bitiminden (...md.184) sonra sözlü yargılama ve hüküm için tayin olunacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkarılacak davetiyede belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. (...m.186/1)
Sözlü yargılamada mahkeme tarafların son sözlerinin sorar ve hükmünü verir. (...m.186/2)
Hakim, Türk Hukukunu re"sen uygular (...m.33).
Yerel mahkeme hakimi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33. madde EMREDİCİ HÜKMÜNÜ yok sayarak Hukuk Muhakemeleri Kanununun 186. madde hükmünü uygulamayarak ağır bir usul kuralı ihlalinde bulunmuştur.
.../...
....
Kabul şekli bakımından;
Davalının tahkikat aşamasındaki "tazminat istiyorum" beyanının kanunun öngördüğü ISLAH ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Mahkeme ıslaha ilişkin hiçbir usul kuralını da uygulamamıştır. Karşı tarafın açık muvafakatı da yoktur.
Tahkikat aşamasındaki tazminat istekleri Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. madde hükmüne göre de dikkate alınamaz.
KARŞI OY YAZISI
Dava 05.10.2012 tarihinde açılmıştır. Cevap dilekçesinde ve cevaba cevap dilekçesinde tazminat talebinde bulunmayan davalı tahkikatın sona ermesinden sonra hükmün tefhim edildiği 05.03.2013 tarihli oturumda maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia ve savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK md. 141/1).Tahkikat aşamasında manevi tazminat talebinde bulunulması iddianın genişletilmesi niteliğindedir. Davalı tarafından bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah işlemi olmadığı gibi; davacı taraf davalının savunmasını ve taleplerini genişletmesine muvafakatinin bulunmadığını açıkça beyan etmiştir. O halde; davalının maddi (TMK.md.174/1) ve manevi tazminat (TMK.md.174/2) talebi hakkında "karar verilmesine yer olmadığına kararı" verilecek yerde, yazılı şekilde davalı yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Davalının bu yönlere ilişkin karar düzeltme talebinin kabulüyle dairenin 11.03.2014 tarihli onama kararının bu yönlere münhasır olmak üzere kaldırılması ve hükmün maddi ve manevi tazminat yönünden bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.
....