
Esas No: 2019/783
Karar No: 2020/3155
Karar Tarihi: 16.06.2020
Sahte fatura kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/783 Esas 2020/3155 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-2007 takvim yılına ilişkin kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesi:
Sanık hakkında mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından kamu davası açıldığı, Mahkemenin gerekçesinde sanığın 2007 ve 2008 vergilendirme dönemlerinde sahte belge kullanmak suretiyle vergi kaçırdığı kabul edilmiş olmasına rağmen, hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde 2007 takvim yılına ilişkin hüküm kurulurken 2008 yılından bahsedilmesinin mahallinde düzeltilebilir maddi bir hata olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Sanığa yüklenen 2007 takvim yılında sahte fatura kullanma suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, sahte fatura kullanma suçunda suç tarihi, sahte faturalar hangi vergi türünde kullanılmışsa bu vergiye göre sunulması gereken son beyanname tarihi olup; suç konusu son fatura 31.12.2007 tarihli olup, KDV indiriminde kullanıldığından, 25.01.2008 olarak belirlenen suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün, 5320 Sayılı Kanun’un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan açılan kamu davasının, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8 maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2-2008 takvim yılına ilişkin kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesi:
5271 sayılı CMK’nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip, sanığın suç kastı ile hareket ettiği yönünde vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz nedenlerinin reddine, ancak;
Sanık hakkında mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak 2008 takvim yılında sahte fatura kullanma suçlarından kamu davası açıldığı, Mahkemenin kabulünün de aynı yönde olduğu halde hüküm fıkrasında eylemin “vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan belgelerin asıl veya suretlerini sahte olarak düzenlemek” şeklinde ifade edilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 2. bendinden “vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan belgelerin asıl veya suretlerini sahte olarak düzenlemek” ibaresi çıkartılıp, yerine “sahte fatura kullanma” ibaresi eklenmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
16.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.