Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4781
Karar No: 2019/3325
Karar Tarihi: 30.04.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/4781 Esas 2019/3325 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/4781 E.  ,  2019/3325 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

    A)Davacı İstemi:
    Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacı sigortalının 30.000,00 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL maddi tazminat tutarının kaza tarihi olan 23/10/2010 tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir.
    Yargılama esnasında 18/07/2017 tarihli harçlandırılmış dilekçe ile maddi tazminat talebi 402.813,12 TL olarak ıslah edilmiştir.
    B)Davalı Cevabı:
    Davalı ... ve Yalıtım Sistemleri Ticaret Ltd. Şti. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ile davacının 23/12/2010 tarihinde kendi kusuru ile iskele üzerinden geçen hortumu indirmek için çıktığı üç metre iskeleden düştüğü, kazanın meydana gelmesinde davacının kendi kusurunun bulunduğu, müvekkili şirketin iş sağlığı ve iş güvenliği yükümlülüklerini yerine getirdiği, tüm işçilere iş güvenliği eğitiminin verildiği, dava konusu olayda müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığı özet olarak belirtilerek davacının davasının reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
    Davalı ...vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ile müvekkili ile diğer davalı arasında imzalanan 25/05/2010 tarihli iş sözleşmesi uyarınca... AVM inşaat yapımı ile ilgili duvar, lento, kaba sıva, montalama işlerinin ... Yalıtım Sistemleri Ticaret Ltd. Şti."ne bırakıldığı ve taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 14. maddesi uyarınca ... Yalıtım Sistemleri Ticaret Ltd. Şti."nin işçi sağlığı ve güvenliği konusunda gerekli tüm önlemleri almak zorunda olduğu, diğer davalı ile müvekkili şirket arasında alt işveren asıl işveren ilişkisinin bulunmadığı, yapılan işin anahtar teslimi usulu ile yaptırılan bir iş olduğu ve müvekkili şirketin işveren sıfatına haiz olmadığı, davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir iş ilişkisinin bulunmadığı özet olarak belirtilerek davacının davasının reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Kararı:
    Mahkemece, “maddi ve manevi tazminat talebi yönünden davanın kabulü ile; 402.813.12.TL net maddi tazminatın iş kazasının meydana geldiği tarih olan 23.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 30.000.TL net manevi tazminatın iş kazasının meydana geldiği tarih olan 23.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine ” şeklinde karar verilmiştir.
    D) İstinaf Başvurusu :
    Davalı ... ve Yalıtım Sistemleri Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından sunulan istinaf başvuru dilekçesi ile davalı şirket için öngörülen %50 oranındaki kusurun hatalı olduğu, bu oranın nasıl belirlendiğinin anlaşılamadığı, davacının kendi işi olmayan bir işi yaparken yaralandığı, hiçbir yetkilinin davacıya yaralandığı işi yapmasını söylemediği belirtilerek ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
    Davalı ...Ş. vekili tarafından sunulan istinaf başvuru dilekçesi ile ilk derece mahkemesince husumet itirazı yönünden yeterli incelemenin yapılmadığı, işin anahtar teslim olarak diğer davalıya verildiği, müvekkili şirketin asıl işveren olmadığı, meydana gelen kazanın tamamen davacının ağır kusurundan kaynaklandığı, ağır kusur nedeniyle illiyet bağının kesildiği, dosyada mevcut bilirkişi raporlarının denetime elverişli olmadığı, bilirkişi raporlarının eksik inceleme ile oluşturulduğu, müvekkili şirkete izafe edilen %15 kusurun gerekçesinin açıklanmadığı, hesap raporuna esas alınan ücretin fahiş olduğu, davacının sosyal güvenlik kurum kayıtlarında görünen asgari ücret ile çalıştığı, davacının inşaat teknikeri olduğuna dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığı, davacı tarafından yapılan ıslah işleminin usul ve yasaya aykırı olduğu, hükmedilen manevi tazminat tutarının son derece fahiş olduğu, kabul edilen maddi ve manevi tazminat tutarının kaza tarihinden itibaren faiz uygulanmasının hatalı olduğu belirtilerek ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
    E)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    Bölge Adliye Mahkemesince yerel mahkemece delillerin değerlendirilmesi ve takdirinde bir isabetsizliğin bulunmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan;
    “Davalıların istinaf kanun yoluna başvuru taleplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine,” karar verilmiştir.
    F ) Temyiz:
    Davalı ...Ş. vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile müvekkil şirketin asıl işveren olduğu tespitinin hatalı olduğu, dosya kapsamında yer alan kusur raporlarının hatalı olarak düzenlendiği, davacının ücretinin hatalı olarak tespit edildiği, yine maluliyet oranının hatalı olarak belirlendiği özet olarak belirtilerek usul ve yasaya aykırı olarak kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
    G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    1- Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırı, karar tarihi itibariyle 47.530,00 TL’dir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararını, davalı ...Ş. vekili temyize getirmiştir. Bu kapsamda;
    Manevi tazminat miktarının aleyhine hüküm verilen davalı yönünden temyiz sınırının altında kaldığı açıktır.
    O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevi tazminat yönünden temyiz kabiliyeti olmayıp, davalı ...Ş. vekiline ait temyiz itirazlarının 6100 sayılı HMK."nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİNLİKTEN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
    2- Maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    İş kazası sonucu maluliyete dayalı maddi tazminatının hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Öte yandan, gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır.

    Öte yandan “usuli kazanılmış hak” kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.( H.G.K.nun 12/07/2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03/12/2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09/05/1960 T., 21/9; 04/02/1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
    Somut olayda, davacının “inşaat teknikeri” olarak çalışırken iş kazası geçirdiği, hükme esas alınan 19/04/2016 tarihli hesap raporunda Teknikerler Birliği Derneği Genel Merkezine ait yazı cevabı ile bildirilen emsal ücretlerin ortalaması olarak aylık 2.800,00 TL ücret tutarına itibar edildiği anlaşılmakla asgari ücretin yaklaşık 4,59 katı üzerinden yapılan hesabın hükme esas alınması hatalı olmuştur.
    Yargıtay kararlarında istikrar kazanmış uygulamaya göre hakkaniyete uygun maddi tazminatın tespiti açısından, öncelikle davacının imzasını taşıyan maaş bordrolarının temini, imzalı bordroların temin edilmemesi halinde ise sigortalının olay tarihindeki yaşı, kıdemi ve yaptığı iş dikkate alınarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TÜİK ve “sendika haricinde ilgili meslek odalarından” ücret araştırması yapılmak suretiyle davacının alabileceği ücretin belirlenmesi gerekmektedir. Öte yandan yapılacak yeni hesapta usuli kazanılmış hak da dikkate alınarak temyize konu kararda itibar edilen 19/04/2016 tarihli hesap raporunda esas alınan ücretin aşılmaması, işlemiş devrenin bu raporda kabul edilen tarihten ileri çekilmemesi ve bu rapordan sonra yürürlüğe giren asgari ücretteki farkların rapora yansıtılmaması suretiyle maddi tazminat alacağının belirlenmesi gerekmektedir.
    Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesi"nce hatalı değerlendirme sonucu davalı ...Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup ilk derece Mahkemesi kararının BOZULMASI, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
    H)Sonuç:
    1- Manevi tazminat yönünden temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp davalı ...Ş. vekiline ait temyiz itirazlarının 6100 sayılı HMK."nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİNLİKTEN REDDİNE;
    2- Maddi tazminat yönünden temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, , yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ...Ş."ne iadesine, 30/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi