Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/7200
Karar No: 2012/8511
Karar Tarihi: 04.10.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/7200 Esas 2012/8511 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı tarafından satın alınan bir dairede, davacının da katkıda bulunduğu iddiasıyla açılan katkı payı alacağı davası kısmen kabul edilmiştir. Ancak, davacının askerlik görevinde olduğu dönemde satın alındığı iddia edilen dairenin alım bedelinin davalının ailesi tarafından karşılandığı belirtilmiştir. Bu nedenle, davacının katkısı kanıtlanamamıştır ve davanın reddi gerekmektedir. Mal rejimi olarak, evlilik birliği sırasında 743 sayılı MK'nun 170. maddesine göre mal ayrılığı rejimi geçerliydi. Karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya parayla ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekir. Bu nedenle davanın kabul edilmemesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise TMK.nun 179.maddesi (mal rejiminin tasfiyesi hakkında), MK.nun 170. maddesi (mal ayrılığı rejimi) ve 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi (edinilmiş mallara katılma rejimi) belirtilmiştir.
8. Hukuk Dairesi         2012/7200 E.  ,  2012/8511 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Malatya 2. Aile Mahkemesi

    ... ile ... (...) aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .... Aile Mahkemesinden verilen 24.09.2010 gün ve 636/655 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacı vekili, evlilik birliği içinde edinilerek davalı adına tescil edilen 2564 ada 1 parselde 6 numaralı bağımsız bölümün alımına vekil edeninin katkıda bulunduğunu açıklayarak, fazla hakları saklı tutularak 20.000 TL katkı payı alacağının davalıdan tahsiliyle vekil edenine ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Bilahare 03.10.2006 tarihli ıslah dilekçesiyle talep 25.000 TL"ye yükseltilmiştir.
    Davalı vekili, boşanma davasına ilişkin dosyada tarafların tazminat istekleri olmadığının hükme bağlandığını, nizalı meskenin alındığı tarihte davacının askerde olması nedeniyle alım bedelinin büyük kısmının vekil edeni ve ailesi tarafından karşılandığını, iddianın aksine ortak birikimin davacıda kaldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının katkıda bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 19993,66 TL katkı payı alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmiştir. Hükmün kabule ilişkin bölümü davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davanın reddine ilişkin önceki hüküm davacının temyizi üzerine 2.Hukuk Dairesinin 18.09.2008 tarih, 12534 Esas ve 12091 Karar sayılı ilamıyla özetle “…Tarafların boşanma davasındaki beyanlarının boşanma ve fer’ilerine ilişkin olduğu, katkı payı alacağına yönelik beyanları bulunmadığı, işin esasının incelenmesi gerektiğinden….” bahisle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
    Taraflar 12.09.1997 tarihinde evlenmiş, 31.05.2004 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 15.07.2005 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Dava konusu Malatya’da 2564 ada 1 parselde bulunan 6 numaralı mesken 01.02.2000 tarihinde satın alma yoluyla davalı adına tescil edilmiştir.
    TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır.Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir.
    Dava, katkı payı alacağına ilişkindir. Davacı taraf dava dilekçesinde, “….Aile birliğinin ortak emek, çaba, özveri ve olanaklarıyla edinilmiş, ancak ailesel güven ve dayanışma duygularıyla diğer eşin-davalının adına tapuya tescil edilmiş taşınmazın…” alımına katkıda bulunulduğunu ileri sürerek istekte bulunmuştur. Dinlenen davacı tanıkları “…..dava konusu dairenin alımı sırasında davacının askerde bulunduğunu, satış parasının davalının ziynetleri, davacının miktarını bilmedikleri tasarrufu, davalının ailesinden alınan altın ve para borcuyla ödendiğini, davacının eşi adına ev aldıklarını söylediğini….”; davalı tanıkları ise “…nizalı meskenin davalı tarafından davacı eşin askerliği sırasında satın alındığını, borçların da davacı askerden dönene kadar davalı tarafından ödenip bitirildiğini..” açıklamıştır. Evlilik birliği sırasında davacı imam, davalı öğretmen olarak çalışmaktadır. Dava konusu taşınmaz eşler arasında MK.nun 170. maddesine göre mal ayrılığı rejiminin geçerli bulunduğu dönemde davalı adına edinilmiştir. Buna göre, eşlerin birbirlerinin mal varlıklarının edinilmesine katkılarının kanıtlanması durumunda, katkı oranında alacak hakkı doğar. 743 sayılı MK.nun yürürlükte bulunduğu, 01.01.2002 tarihinden önce eşler arasında yasal mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde, karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya parayla ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekir. Somut olayda; üçüncü kişiden davalı adına satın alınan nizalı meskenin alımı tarihinde davacının askerlik görevini yaptığı anlaşmazlık konusu değildir. Her ne kadar davacı taraf bir kısım satış bedelinin ortak tasarrufla ödendiğini ileri sürmüş ise de, bu husus kanıtlanamamıştır. Davanın bu nedenle reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün kabule ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, yine 6100 sayılı HMK.nun geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 388/4 (HMK.m 297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 296,90 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 04.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi