20. Hukuk Dairesi 2013/8710 E. , 2014/264 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... 16.07.2009 tarihli dava dilekçesi ile kadastro mahkemesinde açtığı dava ile ... Köyü 128 ada1 ve 4, 134 ada 4, 209 ada 1, 222 ada 1, 223 ada 2, 163 ada 20 ve 21 parsel sayılı taşınmazların bir kısmının mera ve orman niteliğinde olmasına karşın davalılar tarafından kendi taşınmazlarına eklenmek sureti ile davalılar adına kadastro tesbitinin yapıldığını iddia ederek, davalılar adına yapılan tesbitin iptalini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davanın Hazine ve Orman Yönetimine davanın ihbarı üzerine Hazine asli müdahil olarak davaya katılmış ve taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu belirterek yapılan kadastro tesbitlerinin iptalini, taşınmazların Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece asli müdahil Hazine ve davacı gerçek kişinin davalarının kabulü ile 128 ada 1 ve 4 , 134 ada 4, 209 ada 1, 222 ada 1, 223 ada 2 parsel sayılı taşınmazların tamamının ve 163 ada 20 sayılı parselin bilirkişi raporunda gösterilen 2443,39 m² ve 163 ada 21 parsel sayılı taşınmazın aynı bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen kısımlarının kadastro tesbitlerinin iptali ile bu taşınmazların orman vasfı ile Hazine adına tesciline,163 ada 20 ve 21 parsellerin (A) harfi ile gösterilen kısımlarının ise tesbit malikleri adına tapuya tesciline karar verilmiş, Hazine ve davalı kişilerce temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.06.2010 tarih ve 2010/5118 E. - 8277 K. sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “mahkemece yapılan araştırmaya göre dava konusu taşınmazların orman ve orman içi açıklık olduğu anlaşılmakta ise de; gerçek kişinin bu dava da aktif dava ehliyetinin olmadığı, taşınmazların orman ya da mera olduğu iddiası ile dava açma ehliyetinin Hazine ve Orman Yönetiminde bulunduğu, usûlen açılmış bir dava olmadığından Orman Yönetimi ve Hazinenin katılımın da söz konusu olamayacağı, bu sebeple Hazine dava da taraf olmadığından temyiz ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından Hazinenin temyiz isteminin reddine, davacı gerçek kişinin açtığı davanın ise aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar vermek gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı” gereğine değinilmiş, asli müdahil Hazinenin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 31.12.2010 tarihli ve 2011/45 E. - 28 K. sayılı kararı ile Hazinenin asli müdahale dilekçesinin ayrı bir dava dilekçesi olarak kabulü gerekmekte ise de, Hazinenin davaya katılım tarihine göre dava konusu taşınmazlara ait kadastro tutanakları kesinleşmiş olduğundan Hazinenin davasına bakmakla genel mahkemelerin yetkili olduğuna değinilmiş ve bozma ilâmındaki Hazinenin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kadastro mahkemesince Yargıtay kararına uyularak yapılan yargılama sonucu davacı gerçek kişinin dava ehliyeti bulunmadığından davasının reddine, Hazinenin davası açısından ise kadastro mahkemesinin görevsizliğine karar verilmiş ve dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesinde yapılan yargılama sonucu ise; davacı Hazinenin davasının kabulü ile; 128 ada 1 ve 4, 134 ada 4, 209 ada 1, 222 ada 1, 223 ada 2 parsel sayılı taşınmazların tamamının ve 163 ada 20 sayılı parselin 08.12.2009 tarihli fen bilirkişiler raporunda gösterilen
-2-
2443,39 m² ve 163 ada 21 parsel sayılı taşınmazın aynı bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 1420,31 m² kısımlarının kadastro tesbitlerinin iptali ile bu taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tesciline, 163 ada 20 parselin (A) harfi ile gösterilen 4781,59 m² kısmının 163 ada 21 parsel sayılı taşınmazın ise (A) harfi ile gösterilen 2834,35 m² kısmının tesbit malikleri adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptal ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi gereğince yapılmış ve 09.01.2009 - 09.02.2009 tarihleri arası ilân edilerek kesinleşmiştir.
1) Davacı Hazinenin 163 ada 20 ve 21 sayılı parsellerin 08.12.2009 tarihli fen bilirkişileri tarafından (A) harfi ile gösterilen kısımlara yönelik temyiz itirazları bakımından;
Her nekadar, asliye hukuk mahkemesinde görülen dava sonucu dava konusu taşınmazlardan 163 ada 20 ve 21 parsellerin tamamını oluşturan hem (A) hem (B) kısımlarına yönelik hüküm kurulmuş ise de; dava konusu 163 ada 20 ve 21 parsellerin ilk olarak davacı gerçek kişi tarafından 08.12.2009 tarihli bilirkişi raporunda yalnız (A) harfi ile gösterilen kısımlarının dava edildiği, davanın ilk olarak kadastro mahkemesinde kadastro tesbitine itiraz davası olarak açıldığı, daha sonra gerçek kişinin davası aktif husumet yokluğu nedeni ile reddedilerek Hazinenin müdahalesi yönünden görevsizlik kararı ile dava konusu taşınmazların kadastro tutanak asıllarının olağan yollardan kesinleştirilmek üzere tapu müdürlüğüne devredildiği, mahkemece dava konusu taşınmazların hem dava konusu edilen (A) kısımları hem de dava konusu edilmeyen (B) kısımları için hüküm kurulmuş ise de; Hazine davası, davacı gerçek kişinin dava açtığı yere müdahale ile oluştuğuna; davacı gerçek kişinin davası da 163 ada 20 ve 21 parsellerin (B) harfi kısımlarına yönelik olduğuna göre; Hazinenin dava açılmayan 163 ada 20 ve 21 sayılı parsellerin 08.12.2009 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfli kısımlarına müdahalede bulunulmayacağından Hazinenin 163 ada 20 ve 21 parsellerin bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısımlarına yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davacı Hazinenin 163 ada 20 ve 21 sayılı parsellerin 08.12.2009 tarihli fen bilirkişileri tarafından (B) harfi ile gösterilen kısımlarına ve dava konusu 128 ada 1 ve 4, 134 ada 4, 209 ada 1, 222 ada 1, 223 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 163 ada 20 ve 21 parsellerin 08.12.2009 tarihli fen bilirkişileri tarafında (B) harfi ile gösterilen kısımlarının, 128 ada 1 ve 4, 134 ada 4, 209 ada , 222 ada 1 parsel, 223 ada 2 parsel sayılı taşınmazların tamamının orman sayılan yerlerden olduğu anlaşılarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün 163 ada 20 ve 21 sayılı parsellerin 08.12.2009 tarihli fen bilirkişileri tarafında (B) harfi ile gösterilen kısımlarına ve dava konusu 128 ada 1 ve 4, 134 ada 4, 209 ada 1, 222 ada 1, 223 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden onanması gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda 1. bentde açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının 163 ada 20 ve 21 sayılı parsellerin 08.12.2009 tarihli fen bilirkişileri tarafında (A) harfi ile gösterilen kısımlara yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) Yukarıda 2. bentde açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin 163 ada 20 ve 21 sayılı parsellerin 08.12.2009 tarihli fen bilirkişileri tarafından (B) harfi ile gösterilen kısımlarına ve 128 ada 1 ve 4, 134 ada 4, 209 ada 1, 222 ada 1, 223 ada 2 parsel sayılı taşınmazların tamamına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmüm ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 09/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.