17. Hukuk Dairesi 2014/20153 E. , 2016/4974 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
.
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş, davalı şirket vekilince duruşmalı talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 29.03.2016 Salı günü davalı vekili Av..... ve davacılar vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkillerinden..."in eşi, diğer davacıların babası olan..."in sürücüsü olduğu minibüsün seyir halinde iken çukura düşerek yanması sonucu 01.09.2012 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda yol yapım çalışması devam eden kaza yerinin öncesine herhangi bir uyarı ve ikaz işareti koymayan ve yolun yapım, bakım, onarım ve işaretlenmesinden sorumlu olan Karayolları Genel Müdürlüğü ile yol yapım işini üstlenen davalı şirketin oluşan zarardan sorumlu olduklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 100 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 40.000 TL manevi; diğer davacılar için ayrı ayrı 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava....İnş. Taah. Nak. Otom. San. Tic. Ltd. Şti. vekili; kazanın oluşumunda asıl kusurun trafiğe kapalı olan yola giren sürücüde olduğunu, yolun çalışma yapılan bölümünde gerekli işaretlemelerin yapılmış olduğunu öne sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; maddi tazminat davasının kabulü ile, 19.645,37 TL destek tazminatının; manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile, davacı ... için 10.000 TL, davacılar...için ayrı ayrı 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ....Nak.San. Tic. Ltd. Şti."den tahsiline karar verilmiş, karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava; davacılar murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK."nun 53. ve 56. maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalıların %50, davacıların desteğinin yolcusu olduğu minibüs sürücüsünün %50 oranında kusurlu oldukları belirlenmiştir. Aynı kazaya ilişkin farklı mahkemelerde davalar bulunmaktadır. ...9. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/474-2014/607 sayılı dosyasında, hükme esas alınan bilirkişi raporlarına göre, davalıların %50, davacıların desteğinin yolcusu olduğu minibüs sürücüsünün %50 oranında kusurlu oldukları;... 11. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/553-2013/602 sayılı dosyasında hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, davalıların %75, davacıların desteğinin yolcusu olduğu minibüs sürücüsünün %25 oranında kusurlu oldukları belirtilmiştir. Dava konusu olay nedeniyle Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/165 Esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiği, dosyada alınan bilirkişi raporunda, minibüs sürücüsü Mehmet"in trafiğe kapalı yol çalışması olan ana yola, çıkışta bulunan “yol çalışması ve Dur” levhalarına uymayarak girmesi nedeniyle asli (ağır) kusurlu olduğu; “yol çalışması ve Dur” levhalarından sonra menfeze kadarki yol kısmına, yolu kullanmayı caydırıcı, yanlış yönde bulunanları uyarıcı, levha ışık ve diğer maddi (set, bariyer gibi) tedbirlerin konulmaması nedeniyle yüklenici ... Müdürlüğü 3. Bölge Müdürlüğünün müteselsilen asli (ağır) kusurlu olduklarının belirlendiği ancak henüz davanın sonuçlanmadığı anlaşılmaktadır. Ceza Mahkemesi kararlarının Hukuk Mahkemesine etkisi, Borçlar Kanununun 53. TBK."nun 74. maddesinde düzenlenmiş olup Hukuk Hâkimi Ceza Mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında esas bakımından ilke olarak bağımsız kılınmıştır. Borçlar Kanununun 53. maddesinde “Hakim, kusur olup olmadığına, yahut
haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için Ceza Hukukunun sorumluluğa ilişkin hükümleri ile bağlı olmadığı gibi Ceza Mahkemesinde verilen beraat kararı ile de mukayyet değildir. Bundan başka Ceza Mahkemesinin kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarının tayini hususunda dahi Hukuk Hâkimini takyit etmez.” hükmü öngörülmüştür. Bu açık hüküm karşısında, Ceza Mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların Hukuk Hâkimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Ceza Mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun Hukuk Mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir (Y.H.G.K. 11.10.1989 gün ve E.1989/11-373, K.472 sayılı ilamı). Bunun nedeni, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından Ceza Hâkiminin Hukuk Hâkiminden çok daha elverişli konumda bulunmasıdır. O halde bir Ceza Mahkemesinin uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle maddi olgulara ilişkin kesinleşmiş saptamasının, aynı konudaki Hukuk Mahkemesinde de kesin delil oluşturacağı açıktır (Hukuk Genel Kurulu - 2008/4-564 E, 2008/536 K.). Açıklanan nedenlerle her ne kadar hukuk mahkemesi hakimi, ceza mahkemesi tarafından belirlenen kusur oranı ile bağlı değil ise de; tespit edilen maddi olgular ile bağlı olup somut olay itibariyle maddi olgu bakımından da raporlar arasında çelişki meydana geldiğinden mahkemece, ceza mahkemesi dosyasının sonucu beklenerek ve yukarıda açıklanan hususlar hep birlikte tartışılarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin manevi tazminatlara ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 19/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.