17. Hukuk Dairesi 2015/3242 E. , 2016/5068 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili, davalı ... ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı ..."in sürücüsü ve işleteni olduğu, davalı ... AŞ"ye trafik sigorta poliçesi ile sigortalı aracın davacıların murisi yaya ..."a çarpması sonucunda meydana gelen kazada muris ..."un vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı eş ... için 9.000,00 TL, davacı üç küçük çocuk için ayrı ayrı 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazmimatı ile davacı ... için 50.000,00 TL, davacı çocuklar için ayrı ayrı 20.000,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini davacı eş ... için 21.267,20 TL olarak artırmıştır.
Davalı ... şirketi vekili, manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını, maddi tazminattan ise limit dahilinde ve sigortalının kusuru ile sınırlı olarak sorumlukları bulunduğunu savunmuştur.
Mahkemece; toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre, maddi tazminat talebinin ıslah edilen hali ile kabulüne, davacı eş ... için 21.267,20 TL maddi tazminatın davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalı yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine; davacı ..., ... ve ..."un maddi tazminat taleplerinin
sigorta şirketince yapılan ödeme nedeni ile tazminat alacakları kalmadığından reddine; manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, davacı eş ... için 20.000,00 TL, davacı üç çocuk için ayrı ayrı 7.500,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin, davalı ..."in ve davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ATK Trafik İhtisas Dairesinden ve İTÜ"den oluşturulan heyetten ayrı ayrı raporlar alınmış, İTÜ heyetinden alınan 16.06.2011 tarihli raporda sürücü ..."in 4/8, yaya ..."un da 4/8 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş; ATK Trafik İhtisas Dairesi"nden alınan raporda ise sürücü İbrahim"in %25 tali kusurlu, yaya ..."un ise %75 asli kusurlu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece İTÜ heyetinden alınan raporun olaya ve oluşa uygun olduğu kabul edilerek sürücü ve yayanın eşit oranda (4/8"er) kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Somut olayda kaza tespit tutanağı, kroki ve tüm dosya kapsamına göre; müteveffa yaya ..., iki şeritli yolda sol taraftan yola girmiş, orta refüjü geçtikten sonra çarpma gerçekleşmiştir. Çarpma ile birlikte araç üzerine düşen yaya ile araç 60 metre gitmiş, akabinde yaya düşmüş ve araç yayanın düşmesini müteakip 32 metre daha gittikten sonra durabilmiştir. Kaza, gece meydana gelmiş olup yukarıda anlatılanlar ışığında aracın hızlı olduğu da anlaşılmaktadır. Çarpma noktası da değerlendirildiğinde ışık bulunmayan yolda, gece vakti, araca ilk geçiş hakkını vermediğinden yayanın asli, aracın hızını azaltmayan sürücünün ise tali kusurlu olduğunu kabul etmek olaya ve oluşa daha uygun olacaktır. Bu halde Mahkemece oluşa ve olaya daha uygun olan ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen rapora göre hüküm kurulması gerekirken olaya ve oluşa uygun olmayan İTÜ heyet raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Dosya kapsamına göre; davacılar vekili ile davalı ... şirketi arasında düzenlenen ibraname ile 67.706,00 TL
asıl alacak ve 7.132,00 TL faiz dahil toplam 74.838,00 TL ödeme karşılığında davalı ... şirketi ve sigortalı araç sürücüsü hakkındaki maddi tazminat talebinden feragat ettiklerini beyan edilmiş ve 07.06.2010 tarihinde 74.838,00 TL ödendiği anlaşılmıştır. Dava tarihinden sonra yapılan ödeme ve feragat nedeniyle davalılar hakkındaki maddi tazminat talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde verilmesi isabetli olmamıştır.
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜTF"nin 10. maddesinin (2) fıkrasında "Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez." şeklinde düzenlenmiştir. Ancak Mahkemece, davacılar lehine manevi tazminat ile ilgili olarak 4.975,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş, red edilen manevi tazminat miktarı yönünden ise kendini vekil ile temsil eden davalı ... lehine 8.280,00 TL red vekalet ücretine hükmedilmiştir. Bu halde, kısmen kabul kısmen red edilen manevi tazminat yönünden davalı ... lehine, davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretini aşacak şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, davalı ..."in ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2 ve 3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ..."in ve davalı ... Vekilinin, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve davalılara geri verilmesine 20/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.