8. Hukuk Dairesi 2018/4346 E. , 2019/11155 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, elatmanın önlenmesi, ecrimisil davasında asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davada karşı davalı ... yönünden usulden reddine, dahili davalı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün asıl davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı-karşı davalı vekili, vekil edeninin 388, 387 ve 2780 parsel sayılı taşınmazların maliki olduğunu, davalı şirketin ise komşu parsel olan 313 parsel sayılı taşınmazda benzin ve gaz istasyonu olarak faaliyet gösterdiğini, dava konusu şirketin, vekil edeninin taşınmazına müdahale ederek mülkiyet hakkını gereği gibi kullanmasını engellediğini belirterek, davalının dava konusu taşınmaza yaptığı el atmasının önlenmesine, el atılan kısımda yer alan eklenti, duvar, müştemilat ve yakıt tankerinin taşınmaz üzerinden kaldırılmasına, davalı şirketin uzun zamandır taşınmaza bu şekilde tecavüzde bulunarak kendisine haksız menfaat temin ettiğinden 5.000,00.TL ecrimisil tazminatının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, karşı davanın ise reddini savunmuştur.
Davalı/ karşı davacı vekili, vekil edeni şirketin dava konusu taşınmazın 2300 m²"lik kısmında benzin istasyonu olarak faaliyet gösterdiğini, davacı/karşı davalının bitişik parselleri alarak ve komşu parsel maliklerine haber vermeden grafik olarak dava konusu yerleri haritalandırdığını, davacı- karşı davalının vekil edeni şirkete açtığı sınır tecavüzlerini içeren davanın aleyhlerine sonuçlanarak ... 1.İcra Müdürlüğü"nün 2008/612 talimat sayılı dosyası ile infaz edildiğini, taraflar arasında ufak tefek kaymaların olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise, davacı-karşı davalının, vekil edeninin taşınmazından işletmesine yol geçirerek haksız kazanç sağlandığını belirterek, davacı/karşı davalının vekil edeninin taşınmazına yaptığı müdahalenin önlenmesine ve şimdilik 5.000,00.TL ecrimisil tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada dahili davalı ..., dava konusu taşınmazda, faaliyete geçtiği tarihten bu yana herhangi bir tecavüzünün bulunmadığını, kendisinin faaliyet gösterdiği yerde yaptığı hiçbir ekleme, ilave, yapı, vs olmadığını, şayet dava konusu edilen yerde bir tecavüz söz konusu ise bu tecavüzün kendisi tarafından yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl dava yönünden, davacının yapı ve müştemilata ilişkin el atmanın önlenmesi ve kal davasının kabulü ile, davacının maliki olduğu 387 parsel sayılı taşınmaza davalının fen bilirkişisinin 07/08/2015 havale tarihli rapor ve krokisinde kırmızı renkle taralı olarak ve (A) harfi ile gösterilen 150,58 m²"lik alana idari bina, müştemilatı ve kompresör binası yapmak suretiyle, kırmızı renkle çevreli olarak gösterilen 12,25 m²"lik alana saç baraka yapmak suretiyle, yeşil renkle taralı olarak ve (B) harfi ile gösterilen 265,70 m²"lik alanın sac çit ile çevirmek suretiyle vaki el atmasının önlenmesine, bu alanlardaki bina, müştemilat, baraka ve çitin kal"ine, davalı tarafından aynı taşınmaza tanker çekmek suretiyle yapılan el atma yargılama sırasında sonlandırıldığından bu alanlara yönelik konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının ecrimisil davasının kısmen kabulü ile, 3.165,00.TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karşı dava bakımından ise, davacı tarafından davalı ... aleyhine açılan davanın pasif taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle HMK"nin 114/1-d, 115/2.maddeleri uyarınca usulden reddine, davacı tarafından ... davaya dahil edilmiş ise de davada karşı davalı olarak yer alamayacağından ve HMK"nin 124.maddesi şartları oluşmadığından dahili davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının ayrı dava açmakta muhtariyetine karar verilmesi üzerine, hüküm davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı/karşı davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı/karşı davacının diğer temyiz itirazlarına gelince,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesine göre, "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
Somut olayda, davacı-karşı davalı vekili toplam 5.000,00. TL ecrimisil talebinde bulunmuş, Mahkemece ecrimisil talebi kısmen kabul edilerek 3.165,00 TL ecrimisile hükmedilmiş, davalı/karşı davacı lehine ecrimisil talebinin kısmen kabulüne rağmen vekalet ücreti ödenmesine karar verilmemiştir. O halde, az yukarıda bahsi geçen karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesi uyarınca, asıl davada kısmen reddedilen ecrimisil miktarına ilişkin olarak davalı/karşı davacı lehine 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru bulunmamış ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK"un 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme hükmüne asıl dava bakımından 7. bent olarak “7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen ecrimisil miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine”ibaresinin eklenmesine, 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK"un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, davalı-karşı davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 10/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.