8. Hukuk Dairesi 2019/6184 E. , 2019/11156 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 23.05.2019 tarihli ve 2018/6571 Esas, 2019/5490 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davalı ... mirasçıları vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, vekil edenleri ile davalı ..."in kardeş olduklarını, dava dilekçesinde yazılı taşınmazların taraflara murisleri ... ile ..."den kaldığını, taşınmazların tamamının davalı ... tarafından kullanılarak hasat edildiğini, vekil edenlerinin taşınmazlardan yararlanmasına engel olduğunu belirterek, muris Hasan"dan intikal eden parseller yönünden, 1998, 1999, 2000, 2001 ve 2002 yılları için; muris ..."den intikal eden diğer taşınmazlar için 1999, 2000, 2001 ve 2002 yılları için 700,00 TL ecrimisilin ait oldukları yılların sonlarından itibaren hesaplanacak yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini; birleştirilen davada ise aynı taşınmazlar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2005 yılı için 1.500,00 TL, 2006 yılı için 1.500,00 TL, 2007 yılı için 1.500,00 TL , 2008 yılı için 1.500,00 TL ve 2009 yılı için 1.500,00 TL olmak üzere toplam 7.500,00 TL ecrimisilin her yılın 30 Eylül tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, tarafların 26 yıl önce aralarında rızai ve harici taksim yaparak dava konusu taşınmazları yapmış oldukları taksim sözleşmesine göre kullandıklarını, intifan men koşulunun gerçekleşmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur .
Mahkemece, "davacıların paylarından az yer kullandıkları iddiasında iseler bu sorunun kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açılmak suretiyle çözümlenebileceği" gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararı, davacılar vekili temyiz etmiş, hükmün Dairenin 23/05/2019 tarihli ve 2018/6571 Esas, 2019/5490 Karar sayılı ilamı ile " ..Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarına göre tapu paydaşlarının ya da mirasçıların aralarında yapmış oldukları parsel bazlı kullanım taksiminin hükme esas alınmasına imkan bulunmamaktadır.Başka bir anlatımla, bilirkişi raporlarında belirtilen ve davalı ... tarafından tamamının kullanıldığı tespit edilen parseller yönünden söz konusu bu parseller üzerinde tasarrufu bulunmayan davacılar lehine ecrimisile hükmedilmesi gerekmektedir .
Fındık bahçesi niteliğindeki taşınmazların davalı tarafından kullanıldığı tespit edilenler yönünden talepte belirtilen süreler ve paylar da gözetilerek ziraat bilirkişisi Ahmet Biltekin"in 07.11.2014 tarihli raporda belirtilen, asıl dava için 3.225 TL ve birleştirilen dava için ise 11.118 TL ecrimisilin davacıların payları gözetilerek davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir ..." gerekçesi ile bozulmasına karar verilmesi üzerine, ilama karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK"un 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair karar düzeltme istemleri yerinde görülmemiştir.
2. Davacılar vekili asıl ve birleşen dosyalarda, 700,00 TL ve 7.500,00 TL ecrimisil tazminatı talebinde bulunmuş olup, mahkemece yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporlarına göre davacılar vekili talep artırımında bulunmamış, ayrıca davacılar vekili asıl davada muris ..."den intikal eden taşınmazlar için 1999 yılından itibaren ecrimisil tazminatı talebinde bulunmuş, mahkemece yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporlarında davalının kullandığı tespit edilen taşınmazlarda muris ..."den kalan taşınmazlar yönünden de 1998 yılından itibaren hesaplamalar yapılmıştır. Bu durumda, bilirkişi raporunda hesap edilen miktarların bir kısmı talep edilen dönemler açısından hatalı olduğu ve davacılar vekilinin bilirkişi raporundaki miktarlara göre talep artırımında bulunmadığı gözönüne alındığında, bozma ilamında bilirkişi raporundaki miktarlara atıf yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinin belirtilmesinin maddi hataya dayalı olduğunun bu sefer yapılan incelemede anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin kısmen kabulüne, açıklanan nedenlerle, bozma ilamının son paragrafının ilamdan çıkarılarak, yerine "Fındık bahçesi niteliğindeki taşınmazların davalı tarafından kullanıldığı tespit edilenler yönünden talepte belirtilen miktarlar, süreler ve davacıların taşınmazlardaki payları da gözetilerek hesaplanacak ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir" şeklinde yazılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK"un 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan, davalı vekilinin sair karar düzeltme taleplerinin (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kısmen kabulüne, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 10.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.