Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11064
Karar No: 2022/3958
Karar Tarihi: 03.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11064 Esas 2022/3958 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/11064 E.  ,  2022/3958 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 02/11/2020 tarih, 2020/İHK-21427 sayılı itirazın reddine dair kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, 19/02/2019 tarihinde müvekkilinin tekerlekli sandalyesi ile ilerlediği esnada davalı tarafından sigortalanan minibüs kapısının çarpması neticesinde yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000,00 TL sürekli iş göremelik ve 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 500,00 TL bakıcı giderinin temerrüt tarihinden temerrüt faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, 18/09/2020 tarihli dilekçesi ile talebini 63.044,20 TL olarak artırmıştır.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 63.044,20 TL tazminatın 09/01/2020 tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline dair verilen kararın davalı vekili tarafından itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    30/03/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak aynı gün yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’in “Özürlü sağlık kurulu raporuna itiraz” başlıklı 10. Maddesi “(1) Özürlü sağlık kurulu raporuna; özürlü, velisi veya vasisi veyahut raporu isteyen kurum tarafından itiraz edilebilir. İlgililer itiraz dilekçesi ve ilk özürlü sağlık kurulu raporunun tasdikli bir örneği ile birlikte, bulunduğu ilin sağlık müdürlüğüne başvurur. İl sağlık müdürlüğünce, özürlü sağlık kurulu raporu alacak kişi en yakın farklı bir özürlü sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneye gönderilir. İtiraz edilen özürlü sağlık kurulu raporu ile itiraz üzerine verilen özürlü sağlık kurulu raporundaki kararlar aynı yönde ise özürlü sağlık kurulu raporu kesinleşir.
    (2) Özürlü sağlık kurulu raporlarının farklı olması durumunda, Sağlık Bakanlığınca belirlenmiş olan hakem hastanelerden, kişinin ikamet ettiği yere en yakın bir hakem hastaneye, kişi yeniden muayene edilmesi ve özürlü sağlık kurulu raporu tanzim edilmesi amacıyla yine il sağlık müdürlüğü kanalıyla gönderilir. Hakem hastanenin özürlü sağlık kurulunca verilen kararı kesindir.
    (3) Milli Savunma Bakanlığına bağlı asker hastanelerince; Türk Silahlı Kuvvetleri personeline verilecek özürlü sağlık kurulu raporlarına itiraz esas ve usulleri Türk Silahlı Kuvvetlerinin ilgili mevzuat hükümlerine tabidir. Türk Silahlı Kuvvetleri personeline verilecek özürlü sağlık kurulu raporlarına yapılan itirazlar, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Eğitim Hastanesi ve Gülhane Askeri Tıp Akademisi Haydarpaşa Eğitim Hastanesi ile yetkilendirilecek hastanelerce kesin olarak karara bağlanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
    Somut olayda, hükme esas alınan Balıkesir Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 19/11/2019 tarihli iki adli tıp uzmanı ve bir ortopedi uzmanı tarafından hazırlanan raporda Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre %18 sürekli maluliyet oranı tespit edildiği anlaşılmaktadır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan bahsi geçen yönetmelik'e göre maluliyet belirlenmiş olmasına karşın davacının %96 engelli olduğuna ilişkin beyanı dikkate alınarak davacının engellilik durumunun hükme esas alınan maluliyet raporundaki maluliyet oranının tespitinde nazara alınıp alınmadığı hususunda denetime elverişli bir rapor tanzim edilmemiş olduğu anlaşılmaktadır.
    Şu durumda; Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan maluliyet raporu davalı tarafından kabul edilmeyip itiraz edildiğinden davacının tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya arasına getirtildikten sonra muayenesi de yapılarak, davacı için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden kaza tarihinde yürürlükte bulunan ve yukarıda anılan yönetmelik'in 10. maddesi uyarınca özürlü sağlık kurulu raporuna itiraz prosedürünün işletilerek davacının olay sebebiyle yaralanması dikkate alınarak(davacının olay tarihi öncesinde varolan engellilik durumunun da irdelenmek suretiyle) maluliyet oranının kesin olarak tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
    2- Dosya kapsamından; kaza tespit tutanağında ve soruşturma safhasında alınan trafik bilirkişi raporunda davacı ile davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün kusurlu olduğunun tespit edildiği, hakem heyetince 15/09/2020 tarihinde alınan trafik bilirkişi raporunda ise davacının kusuru olmadığına dair uzman görüşüne istinaden hesap raporu tanzim edilerek hüküm tesis edildiği, Uyuşmazlık Hakem Heyetince, kaza tespit tutanağı, soruşturma evresinde alınan trafik bilirkişi raporu ve alınan bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    O halde, İtiraz Hakem Heyetince, soruşturma dosyası ve varsa ceza mahkemesi dosyası içerisindeki bilirkişi raporları dosya içerisine alınarak, dosyanın Adli Tıp Kurumu, İTÜ Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı ve eldeki davada alınan bilirkişi raporunun birlikte irdelenerek tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Kabule göre, Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete'de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinde "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye
    mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan (1 ve 2) nolu bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi