Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1925
Karar No: 2012/8722
Karar Tarihi: 05.10.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/1925 Esas 2012/8722 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, taşlık niteliğiyle tespit dışı bırakılan ve imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak tapuda kayıt ve tescilini istediği yaklaşık 100 dönümlük taşınmazın Hazine'nin hüküm ve tasarrufu altında olduğu gerekçesiyle reddedilmesine karşı dava açtı. Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verildi. Ancak, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazı üzerine hüküm bozuldu. Bozma ilamına uyulmasına karşın bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği saptandı ve gerekli araştırma ve inceleme yapılması gerektiği belirtildi. İki ayrı zamanda çekilen hava fotoğrafları ile imar ve ihyaya muhtaç bir yerin imar ve ihyasının yapılıp yapılmadığı incelemeye tabi tutulması gerektiği belirtildi. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca zilyedin aynı çalışma alanı içinde kazanabileceği miktar sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçmeyeceği ve bu hususun araştırılması gerektiği belirtildi. Karar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi uyarınca bozuldu.
8. Hukuk Dairesi         2012/1925 E.  ,  2012/8722 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve Kaşıklı Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kızıltepe Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.07.2010 gün ve 166/621 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili kadastro çalışmaları sırasında taşlık niteliğiyle tespit dışı bırakılan ve dava dilekçesinde mevki ile sınırlarını açıkladığı yaklaşık 100 dönümlük taşınmazın imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak vekil edeni adına tapuda kayıt ve tescilini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı ... Köyü Tüzel Kişiliği bir savunma getirmemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazı üzerine hüküm Dairece “…eksik inceleme ile hüküm verilemeyeceği…” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, Dairenin bozma ilamına uyulmasına karşın bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği saptanmıştır. Bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan bozma çerçevesinde gerekli araştırma ve incelemenin yapılması zorunludur. Çünkü uyulan bozma ilamı ile taraf (Hazine) yararına usulü kazanılmış hak doğar. Bu nedenle bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi gerekmektedir.
    Yargıtay ve öteden beri süreklilik kazanan Daire uygulaması uyarınca iki ayrı zamanda çekilen hava fotoğrafları ile imar ve ihyaya muhtaç bir yerin imar ve ihyasının yapılıp yapılmadığı incelemeye tabi tutulmaktadır. Bozma sonrası keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları da imar ve ihyanın açıklığa kavuşturulması bakımından yetersiz görülmektedir. Taşınmazın niteliği konusunda hala duraksama söz konusudur. Kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya yolu ile taşınmaz edinilebilmesi için taşınmazların aralıksız, çekişmesiz, malik sıfatıyla, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar en az yirmi yıl süre ile tasarruf edilmiş bulunması zorunludur. TMK. nun 713. maddesine dayalı olarak açılan davalar kamu düzeni ağırlıklı davalar olup bir bakıma kendiliğinden araştırma ve inceleme yöntemine tabidir. Sadece 1984 tarihli hava fotoğrafı ile sonuca ulaşmak olanaklı değildir. Daire uygulaması, iki ayrı zamanda çekilen hava fotoğrafları ile sonuca ulaşmak yönündedir.
    Bu nedenlerle davanın açıldığı 04.12.2006 tarihinden geriye doğru en az yirmi yıl öncesine ait (1976 – 1986 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğrafları ve topoğrafik haritaların bulundukları yerlerden getirtilerek dosyaya eklenmesi, daha önce götürülmeyen iki jeodezi ve fotoğrametri uzmanı mühendis ile teknik bilirkişiden kurulu heyet aracılığıyla yapılacak keşifte uygulanması, hava fotoğraflarının uzman bilirkişilerce stereoskopik alet ile üç boyutlu olarak incelemeye tabi tutulması, hava fotoğraflarının çekildikleri tarihlere göre tesciline karar verilen taşınmazların imar ve ihya edilip edilmedikleri, kültür arazisi haline getirilip getirilmedikleri veya hangi konumda bulundukları hususunda bilirkişi kurulundan tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık gerekçeli rapor alınması, topoğrafik haritaya ait bilgilerin rapora aktarılmasının istenmesi, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar imar ve ihyanın kısım kısım yapıldığını açıkladıklarından, bu beyanlar üzerinde durulması, hangi bölümün hangi tarihler arasında imar ve ihyasının tamamlandığı hususlarının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, teknik bilirkişi tarafından krokiye aktarılmasının sağlanması, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK. nun 261. maddesi gereğince yüzleştirilmek suretiyle aykırılığın giderilmesi, HMK. nun 290/2. maddesi gereğince birlikte keşfe götürülecek uzman bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan panoramik fotoğraflarının çektirilmesi, mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulması, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK. nun 243, 244 ve 259. maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenmeleri gerekmektedir.
    Öte yandan, daha önce götürülmeyen Ziraat Fakültesinin toprak bölümünde uzman üç akademisyen bilirkişi kurulu aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı incelenerek taşınmazların imar ve ihyasının hangi tarihte tamamlandığı konularında gerekçeli komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı rapor sunulmasının istenmesi, taşınmazlar ile çevresini gösterir birleşik paftanın onaylı örneğinin Kadastro Müdürlüğünden getirtilmesi, taşınmazlara komşu kadastro parsellerinin bulunması halinde bu parsellerle ait kadastro tutanak ve ekleri ile kadastro sırasında bu parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtlarının getirtilerek keşifte teknik, yerel bilirkişiler aracılığıyla zemine uygulanması, komşu kayıtların zemini ne gösterdikleri üzerinde durulması, bu konuda teknik bilirkişiden gerekçeli rapor alınması, davacının yaşı için bozma ilamında belirtilen gerekçeler ile sonradan ileri sürülen iddialar birlikte değerlendirilerek TMK. nun 2.maddesinin somut olayda uygulanıp uygulanmayacağının mahkemece değerlendirilmesi gerekir.
    Bundan ayrı 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmüne göre; zilyetliğin bu kanunda yazılı belgelerden birisi ile ispatı yoluna gidilmeyen hallerde, zilyedin aynı çalışma alanı içinde kazanabileceği miktar sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçmeyecektir. Anılan hüküm göz önünde tutularak davacı adına kadastro yolu ile veya açılan dava sonunda tescil edilmiş taşınmaz veya taşınmazlar var ise bunların miktarlarının, çalışma alanlarının, tescil tarihlerinin Tapu Sicil Müdürlüğü ile Kadastro Müdürlüğünden, açılmış dava olup olmadığının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi uyarınca kuru-sulu araştırmasının yapılması gerekirken, mahkemece bu husus da araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmiş olması doğru değildir.Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK. nun 388/4. (HMK. m.297/ç) ve HUMK. nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 05.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi