Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1930
Karar No: 2012/8727
Karar Tarihi: 05.10.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/1930 Esas 2012/8727 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, annesinden kendilerine intikal eden taşınmazın davalının adına kaydedildiği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Davalı ise, yer paylaşımı sözleşmesi yapılmadığını ve kendisinin diğer mirasçılarla birlikte paydaş olduğunu iddia ederek davayı kabul etmiştir. Mahkeme, paylaşma sözleşmesinin resmi şekilde yapılması gerektiğini gerekçe göstererek davayı reddetmiştir. Ancak, davacının dava dilekçesinde kadastro öncesi kazanımlarına dayandığı belirtilmiştir. Kadastro Kanunu'nun bir tasfiye kanunu olduğu, davacının iddiasını delillerle kanıtlama hakkının olduğu ve mahkemenin eksik araştırma yaparak karar verdiği belirtilmiştir. Bu nedenle, kararın bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 676/3. maddesi
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 15. maddeleri
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi ve 388/4. (HMK m.297/ç) ve 440/I maddeleri
- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi
8. Hukuk Dairesi         2012/1930 E.  ,  2012/8727 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.05.2011 gün ve 64/35 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı dava dilekçesinde, 107 ada 16 sayılı parselin kadastro çalışmaları sırasında davalı ... adına yazıldığını, aslında dava konusu taşınmazın miras bırakan annesi Gülizar Güleç’ten kendilerine intikal ettiğini, kardeşler arasında yapılan taksim sonucu kendisine düştüğünü açıklayarak davalı adına bulunan tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı 17.09.2010 tarihli yargılama oturumunda, kendisi ile diğer paydaşların dava konusu yerde hak sahibi olduklarını, kendisine ait olmadığını, mirasçılarla birlikte malik olduklarını, davacının davasını kabul ettiğini ve mirasçıların payı oranında karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, “TMK. nun 676/3. maddesi gereğince, paylaşma sözleşmesinin resmi şekilde yapılması gerektiğini, olayda bu durumun söz konusu olmadığını, anılan madde hükmünün emredici nitelikte bulunduğunu gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine” karar verilmesi üzerine, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal ve paylaşım hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, davacının dayandığı hukuki sebep göz ardı edilerek TMK.nun 676/3. maddesi gereğince, paylaşımın resmi şekilde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz 11.4.2006 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında tarla niteliğiyle davalı adına tespit ve tescil edilmiş, kadastro tutanağı 24.7.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı dava dilekçesinde açıkça, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Kadastro Kanunu bir tasfiye kanunu olup, olayın çözümünde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 15. maddelerinin gözönünde bulundurulması gerekirken,hüküm fıkrasında yazılı TMK. nun 676/3. fıkrasına dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanan kişi iddiasını her türlü delille kanıtlama olanağına sahiptir.
    Bu nedenle iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanması, davacı ile davalının dayandığı murislerin isimlerinin açıklığa kavuşturulması, aynı kök muriste birleşip birleşmediğinin saptanması, aynı kök murise ait mirasçılar ise, murise ait veraset belgesinin getirtilerek dosya arasına konulması, muristen gelen taşınmazların yani terekenin tüm mirasçıların katılımıyla paylaşıma tabi tutulup tutulmadığının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak belirlenmesi, taraflara tanık ve delillerini bildirmeleri konusunda süre ve imkan verilmesi, yerel bilirkişilerin mahkemece tespiti, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK. nun 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri gereğince, keşif yerine davetiyeyle çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    Davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 05.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi