8. Hukuk Dairesi 2016/18304 E. , 2019/11169 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı üçüncü kişi vekili ve davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı vekili, borçlu şirketin faaliyetine son verdiğini, yetkilisi hakkında usulüne aykırı olarak ticareti terk etmekten ceza verildiğini, borçlu şirket pazarcılar odasına ait şirket olduğundan haciz adresinde haciz yapılmasını istediklerini, ... Belediyesi mısır çarşısı yapım işinin üçüncü kişi şirkete verildiğini, üçüncü kişinin de borçlu şirkete verdiğini açıklayarak üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, üçüncü kişinin borçlu şirketin ortağı olduğu, aralarında organik bağ bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar vermiş; hüküm, davalı üçüncü kişi vekili ile borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
İstihkak davaları İİK’nin 97/11. maddesi uyarınca genel hükümlere göre basit yargılama usulüne tabidir. 6100 sayılı HMK"nin madde 322 maddesinin birinci bendinde; "Bu Kanun ve diğer kanunlarda basit yargılama usulü hakkında hüküm bulunmayan hâllerde, yazılı yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır." düzenlemesine yer verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nin 140. maddesi son bendinde ise "Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir" hükmünü içermektedir.
O halde Mahkemece, HMK"nin 140. maddesi gözönünde bulundurulmak sureti ile davacı alacaklının, borçlu ile üçüncü kişi arasında danışıklı işlem yapıldığını iddia ettiği, davalı üçüncü kişi vekilinin ise borçlu ve üçüncü kişi şirketlerin farklı tüzel kişiliklere sahip iki ayrı şirket olduğunu savunması karşında borçlu şirketin kuruluşundan itibaren ortak ve adreslerini gösterir tüm ticaret sicil kayıtlarının getirtilmesi, üçüncü kişi ... Semt ve Pazarcılar Odasının yönetim ve denetim kurulu üyelerini gösterir belgelerin dosya arasına alınması; alacaklı, borçlu şirket yetkilisi ...’ün üçüncü kişi ... Semt Pazarcılar Odasında çalışan olduğunu iddia ettiğinden borçlu şirket yetkilisi ...’ün SGK kayıtlarının getirtilmesi, davacı alacaklı tarafından delil olarak dayanılan ... 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/294 Esas sayılı dosya suretinin temyize konu dava dosyası arasına alınarak incelenmesi, öte yandan her iki taraf da tanık deliline dayandığından, tanık isim ve adreslerini bildirmesi için süre ve imkan verilmesi, bildirilmesi halinde tanıkların 6100 sayılı HMK"nin 234. maddesi ve devamı maddeleri uyarınca dinlenmesi, ondan sonra diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme neticesinde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı üçüncü kişi ve borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 10.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.