Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2553
Karar No: 2012/8818
Karar Tarihi: 09.10.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/2553 Esas 2012/8818 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, 166 ada 16 parselin 3000 m2'lik kısmının ifrazen iptali ile adına tescilini istemiş, ancak mahkeme sadece 3841,76 m2'lik bölümün tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline karar vermiştir. Hazine temsilcisi davanın reddini savunmuştur. Ancak Hazine temsilcisi tarafından yapılan temyiz itirazı kabul edilmiş ve yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. Mahkeme, arazinin kullanım süresi ve niteliğini en iyi belirleme yönteminin hava fotoğrafları olduğunu belirtmiş ve eksik inceleme yapılıp, karar verilemeyeceğini vurgulamıştır. Ayrıca 1617 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği 26.07.1972 tarihinden sonra davacı adına kadastro yolu ile tescil edilmiş taşınmazların miktar sınırlamalarının göz önünde bulundurulması gerektiği ifade edilmiştir. 324892,17 m2 yüzölçüme sahip dava konusu 166 ada 16 parsel, tapu ve vergi kaydına rastlanılmadığı, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek \"ham toprak\" niteliğiyle 14.07.2007 tarihinde kadastro yoluyla Hazine adına tespit edilmiş, tutanağın itirazsız kesinleşmesiyle tespit gibi tapu sicili oluşmuştur. Bu tür yerlerin kazanmayı sağlayan zilyetlik yoluyla tapu siciline tesciline karar verilebilmesi için, özel mülkiyete elverişli yerlerin olup, ekonomik amacına uygun olarak TMK.nun 713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddelerindeki koşullarda gerçekleşen zilyetliğin kanıtlanması gerekir. Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK'nın 26/1.maddesi, 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14.maddesi ve 1617 sayılı Yasa.
8. Hukuk Dairesi         2012/2553 E.  ,  2012/8818 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 18.01.2012 gün ve 143/27 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik hukuksal nedenine dayanarak dava konusu 166 ada 16 parselin 3000 m2"lik kısmının ifrazen iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne, 166 ada 16 parsel kapsamında kalan ve 09.12.2011 tarihli krokide A harfi ile gösterilen 3841,76 m2"lik bölüme ilişkin tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmiştir.
    Hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    324892,17 m2 yüzölçüme sahip dava konusu 166 ada 16 parsel, tapu ve vergi kaydına rastlanılmadığı, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek "ham toprak" niteliğiyle 14.07.2007 tarihinde kadastro yoluyla Hazine adına tespit edilmiş, tutanağın itirazsız kesinleşmesiyle tespit gibi tapu sicili oluşmuştur.
    Bu tür yerlerin kazanmayı sağlayan zilyetlik yoluyla tapu siciline tesciline karar verilebilmesi için, özel mülkiyete elverişli yerlerin olup, ekonomik amacına uygun olarak TMK.nun 713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddelerindeki koşullarda gerçekleşen zilyetliğin kanıtlanması gerekir.
    Bir arazinin kullanım süresi ve niteliğini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Hava fotoğraflarının en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için; kadastro tespit tarihinden 20-30 yıl öncesine ait (1977-1987 arası) stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelendiğinde arazinin üç boyutlu görülmesi, taşınmazın çekim tarihindeki sınırlarının ve niteliğinin belirlenebilmesi, bu yolla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi mümkündür. Mahkemece uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş; ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının getirtilip stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak; öncelikle çekişme konusu taşınmaz hava fotoğrafında gösterilmeli, daha sonra bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarımsal amaçlı zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması gerekir. Tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara göre hazırlanan bu uzman bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirilme yapılarak karar verilmelidir. Eksik incelemeyle karar verilemez.
    Bundan ayrı, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi hükmüne göre, bu kanunda yazılı belgelerden birisi ile ispatı yoluna gidilmeyen hallerde, zilyedin aynı çalışma alanı içinde kazanabileceği miktar sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçemeyecektir. Anılan hüküm göz önünde tutularak 1617 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 26.07.1972 tarihinden sonra davacı adına kadastro yolu ile tescil edilmiş taşınmaz veya taşınmazlar var ise bunların miktarlarının, çalışma alanlarının, tescil tarihlerinin Tapu Müdürlüğü ile Kadastro Müdürlüğünden, açılmış dava olup olmadığının ise o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri müdürlüğünden sorulup belirlenmesi, bildirilmesi durumunda belgesizden edinilen taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının onaylı ve okunaklı suretleri ile tapu kayıtlarının Tapu Müdürlüğünden, tescil davalarına ait dosyaların ise ait olduğu mahkemelerden getirtilerek 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde öngörülen miktar sınırlamaları yönünden gözönünde tutulması gerekmektedir. Açıklamalar doğrultusunda araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmiş olması isabetsizdir.
    Kabule göre de, davacı, dava dilekçesinde 3 dönümlük yerin adına tesciline karar verilmesine istemiş, yargılamanın sonraki aşamalarında ıslah ile talep miktarını artırmamıştır. 6100 sayılı HMK.nun 26/1.maddesinde aynen “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez…” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, talep aşılmak suretiyle 3841,76 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bölümüne ilişkin tapu kaydının iptaliyle, davacı adına tesciline karar verilmesi anılan kanun maddesine aykırılık oluşturur.
    Yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı Hazine temsilcisinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna 09.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi