
Esas No: 2021/9422
Karar No: 2022/3627
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9422 Esas 2022/3627 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sigorta tahkim yargılaması sonucunda, davacının motosikletiyle davalıya ait sigortalı aracın çarpışması sonucu yaralanması ve malul kalması nedeniyle sürekli maluliyet tazminatı talebinde bulunduğu, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nin 55.985,63 TL sürekli iş göremezlik tazminatı verdiği ancak, davalı vekilinin itirazı üzerine verilen kararın bozulduğu belirtilmiştir. Bozma nedenleri ise; hükme esas alınan aktüer raporunun davalı vekiline tebliği yapılmadan aleyhine hüküm kurulmasının Anayasa ve HMK ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkını kısıtlaması, maluliyet tespitinde hangi yönetmeliğin esas alındığının belli olmaması ve vekalet ücreti hesaplamasının yanlış yapılmış olmasıdır. Kanun maddeleri ise; T.C. Anayasası'nın 36., Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. ve 280. maddeleri ile Sigortacılık Yasası'nın 30/17 ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasıdır. Maluliyet tespitinde ise, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik gibi yönetmelikler dikkate alınması gerekmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne dair karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 18/06/2018 tarihli davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 16/08/2015 tarihinde davacının yolcu olduğu motosiklet ile davalıya ... ile sigortalı aracın çarpışması sonucu gerçekleşen trafik kazası sonucunda, müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, sigorta şirketine tazminat talebiyle yapmış oldukları başvurunun sonuçsuz kaldığını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 5.001,00 TL sürekli maluliyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, bilirkişi raporu doğrultusunda sürekli iş göremezlik yönünden talebini 55.985,63 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce, başvurunun kabulü ile 55.985,63 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 27/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, davalı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
1982 T.C. Anayasası'nın 36. ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 27. maddesi uyarınca, taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Yine HMK'nın 280. maddesi hükmüne göre "bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir." Bilirkişi rapor örneğinin taraflarca okunup değerlendirilebilmesi, varsa itirazlarını dile getirebilmeleri ya da belirsizlik gösteren hususlar hakkında açıklama yapılmasını temin amacıyla veya yeni bilirkişi incelemesini talep edebilmeleri için taraflara tebliğ edilmesi zorunluluğu öngörülmüştür.
Somut olayda, hükme esas alınan aktüer raporu davalı vekiline tarafa tebliğ edilmemiştir. Bilirkişi raporuna itiraz etme veya beyanda bulunma hakkı verilmeden Anayasa ve HMK ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu nedenle, aktüer raporunun davalı vekiline tebliği ile, davalı tarafça raporun incelenmesine ve beyanda bulunulmasına olanak sağlanması gerekirken, davalı tarafa bilirkişi raporu tebliğ edilmeden aleyhine hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
2-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzük'üne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik'ine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik'ine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, hükme esas alınan Turgutlu İlçe Devlet Hastanesi'nin 06/03/2017 tarihli hükme esas alınan engelli sağlık kurulu raporunda davacının %8 maluliyet tespitinde hangi yönetmeliğin esas alındığı belli değildir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında;16/08/2015 olan kaza tarihi itibari ile davacının kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirlenmesi için, Adli Tıp Kurumu veya en yakın Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından rapor alınıp oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı tarafça % 58 oranın üzerinde olan maluliyete itiraz edildiği gözetilerek davacı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken, hatalı maluliyet raporuna göre karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına 6.508,42 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Sigortacılık Yasası 30/17 madde ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete'de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi,ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
4-Bozma sebebine göre, davalı vekilinin tazminatın hesaplanmasına yönelik Aktüerya rapora ilşkin temyiz sebeblerinin bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararını BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 01/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.