17. Hukuk Dairesi 2014/12630 E. , 2016/5389 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 03.05.2016 Salı günü davalı .... vekili ... geldi. Davacılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkillerinin müşterek çocukları ..."un davalıya zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı araçta yolcu iken gerçekleşen tek taraflı kazada vefat ettiğini ve müvekkillerinin bu suretle murislerinin desteğinden mahrum kaldıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar için ayrı ayrı 5.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 04.07.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile tazminat taleplerini davacı ... için 66.619,30 TL, davacı ... için 94.898,52 TL"ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili, desteğin hatır için taşındığını ve emniyet kemeri takmamakla müterafik kusurlu olduğunu ileri sürmüş, desteğin gelir durumunun davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 59.771,35 TL, davacı ... için 67.624,94 TL destekten yoksun kalma tazminatının 05.07.2012 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun "Tazminat miktarının tayini" başlıklı 43. maddesinde; hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş, "Tazminatın tenkisi" başlıklı 44. maddesinde de; zarar gören taraf zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmış; eğer zarar kasten veya ağır bir ihmal ya da tedbirsizlikle yapılmamış ve tazmini de borçluyu müzayakaya maruz bırakacak ise hakimin, zarar ve ziyan miktarını hakkaniyete uygun olarak indirebileceği belirtilmiştir.
Somut olaya bakıldığında; ceza dosyasındaki araçta bulunan sürücü, yolcular ve görgü tanıklarının ifadelerine göre, sürücü ile desteğin arkadaş oldukları, desteğin kaza anında alkollü olduğu, zaten kazadan önce destek ve arkadaşlarının yemekte alkol aldıkları ve beraberce ... ve ... haline gitmek üzere yola çıktıkları, yine kaza anında desteğin emniyet kemerinin takılı olmadığı anlaşılmaktadır. O halde olayda hem hatır taşımasının hem de desteğin müterafik kusurunun bulunduğu gözetilerek, tespit edilen tazminattan her iki husus nedeniyle ayrı ayrı olacak şekilde mahkemece takdir edilecek hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekirken, davalı savunmaları üzerinde durulmayarak eksik araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.