
Esas No: 2021/9349
Karar No: 2022/3671
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9349 Esas 2022/3671 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/9349 E. , 2022/3671 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonunda başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının kabulü ile başvurunun reddine dair verilen İtiraz Hakem Heyeti kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 10/09/2018 tarihinde meydana gelen çift taraflı kazada davacı şirkete ait araçta meydana gelen hasar bedeli için davalı sigorta şirketine müracaat edildiğini, davalı sigorta şirketinin kazanın araç sürücüsünün alkollü olmasından kaynaklandığının tespit edildiğini bu nedenle zararın teminat dışında olduğu gerekçesi ile ödeme yapılmadığını, kazada karşı araç sürücüsünün de kusurlu olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 70.000,00 TL hasar bedelinin ödenmesini istemiş, daha sonra ıslahla talebine 125.000,00 TL ye çıkarmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili, kazanın araç sürücüsünün alkollü olmasından kaynaklandığının tespit edildiğini, münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelen kaza nedeniyle tazminat talebinin teminat dışı olduğunu, talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; alınan alkolün olayda münhasıran etkili olmadığı gerekçesiyle davacının talebinin kısmen kabûlüne, 105.000,00 TL hasar bedelinin yasal faiziyle birlikte davalı Sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı ve davalı sigorta şirketi vekilince yapılan itiraz üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulü ile başvurunun reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekilince süresi içerisinde temyiz yoluna başvurulmuştur.
Dava, Zorunlu Kasko Sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, trafik kazasının salt alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediği, dolayısıyla hasarın kasko sigorta poliçesi teminatı kapsamında kalıp kalmadığı noktalarında toplanmaktadır.
6847 Sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK.'nun 48/6.maddesinde; ”Yapılan tespit sonucunda 1.00 promil ve üstü alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.” düzenlemesi ve TCK.nın 179/3 maddesinde ise “Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki madde hükmüne göre cezalandırılır.” düzenlemesi ve Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.5 maddesinde yer alan; Taşıtın uyuşturucu maddeler veya Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından
kullanılması sırasında meydana gelen zararlar” düzenlemesi karşısında %100 kusurlu olup 1.00 promil ve üstü alkollü sürücülerin emniyetli araç sevk ve idare edemeyecek durumda olmaları nedeniyle meydana gelen zarar münhasırlık raporu aranmadan sigorta teminatı kapsamı dışında sayılacaktır. Kasko sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması ya da tam kusurlu olmaması durumunda, trafik kazasının oluşumuna sadece sürücünün alkollü olması değil başka sebeplerinde etken olması nedeniyle meydana gelen zarar kasko sigortası teminat kapsamı içinde sayılacaktır.
O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için sürücünün sadece alkollü olması yetmeyip kazanın münhasıran alkolün etkisinde oluşması gerekmektedir. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK.'nun 1281.maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkol oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, kazanın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması gerektiği benimsenmektedir. (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün ve 2005/11-624-713; YHGK 10.12.2014 gün ve 2013/17-1199 E. 2014/1018 K. sayılı ilamları).
Somut olayda kaza tespit tutanağında; sigortalı araç sürücüsüne kavşaklarda geçiş önceliğine uymadığından ve alkollü araç kullandığından asli, karşı araç sürücüsüne kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığından tali kusur verilmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce davacının maliki bulunduğu araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %75 oranında, karşı araç sürücüsünün, %25 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek, kazanın sigortalı araç sürücüsünün münhasıran alkollü olmasından meydana gelmediği ifade edilmiş, talebin kısmen kabulü ile 105.000,00 TL hasar bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş, davacı ve davalı vekilinin itirazı neticesinde İtiraz Hakem Heyeti’nce kaza esnasında sigortalı araç sürücüsünün alkollü olmasından dolayı 2918 sayılı Yasanın 48. maddesine göre tazminat talebinin teminat dışında olduğunun kabulü ile başvurunun reddine karar verilmiştir.
Kaza sırasında sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğu saptanmış ise de, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, sürücünün alkollü olması yalnız başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Kazanın salt alkolün etkisiyle oluşması ve başka etmenlerin bulunmaması gerekir.
Dosya kapsamından ve kaza tespit tutanağından, davacıya ait araç sürücüsünün tek başına kazaya sebebiyet vermediği, dava dışı sürücünün de ikinci derece (%25) kusurlu davranışı ile olaya katılımının bulunduğu, dolayısıyla kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmediği anlaşılmaktadır. Buna göre İtiraz hakem Heyeti’nce talebin teminat dışı olduğunun kabulü ile başvurunun reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.