Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6025
Karar No: 2016/5449
Karar Tarihi: 04.05.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/6025 Esas 2016/5449 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/6025 E.  ,  2016/5449 K.
"İçtihat Metni"


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne ve birleştirilen davaların reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, dava dışı ..."ın işleteni, davacı..."ın sürücüsü olduğu araç ile davalı ..."ın sürücüsü ve işleteni olduğu, davalı ..."ye ZMMS ile sigortalı aracın kavşakta çarpışması sonucunda meydana gelen kazada davacı ..."ın kullandığı araçta bulunan oğlu bebek ..."nin yaralandığını, kazanın davalı sürücünün tam kusuru ile meydana geldiğini belirterek 500,00 TL tedavi gideri, 1.500,00 TL maluliyet tazminatı ile davacı anne ve baba için 35.000,00"er TL ve iki küçük kardeşi için 5.000,00"er TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen davada (... Asliye Hukuk Mahkemesi, 2010/813-902) davacılar vekili, davacıların müşterek çocuklarının %100 malül kaldığını öğrendiklerini, sürücü davacı ..."ın kusuru olmadığını ancak derdest davada alınan bilirkişi raporunda davacı ..."a da kusur atfedildiğini belirterek 9.745,00 TL tedavi gideri ile toplam 30.000,00 TL maluliyet tazminatının önceki dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davayı kabul etmediklerini, maddi tazminattan poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlularının sözkonusu olabileceğini, tedavi giderlerini ...."ne 06.09.2005 tarihinde ödediklerini savunmuştur.
Davalı ... şirketi vekili birleştirilen dava dosyasına verdiği cevapta, davacı anne ve babaya müşterek çocuklarının maluliyet tazminatı olarak 25.000,00"er TL den toplam 50.000,00 TL ödeme yaptıklarını, ibraname aldıklarını, maluliyet tazminatı ile ilgili sorumlulukları kalmadığını, tedavi giderlerinin ise belgelendirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Asıl davada hesap edilen 14.889,95 TL maluliyet tazminatının davalı ... şirketince fazlasıyla ödendiği anlaşılmakla maluliyet tazminatı talebinin reddine; Davacı baba ... için 20.000,00 TL, davacı anne ... için 20.000,00 TL ve davacı kardeşler ... ve ... için 3.000,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."tan tahsiline, birleştirilen davadaki tüm taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava ve birleştirilen dava, trafik kazasından kaynaklanan tedavi gideri ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-6100 sayılı HMK"nın 166. ve devamı maddeleri uyarınca, davaların birleştirilmesine karar verilmesi halinde sadece bunların yargılaması birlikte yütürülmekte olup, her dava bağımsız karakterini korumaktadır. Bu durumda her dava için ayrı ayrı hüküm kurulmalı yargılama giderleri ve vekalet ücreti v.s. her dava için ayrı ayrı belirlenmelidir.
Somut olayda, asıl ve birleştirilen dava karar başlığında ayrı ayrı gösterilmemiş, asıl ve birleştirilen dava için ayrı ayrı hüküm kurulmamış, yargılama gideri ve vekalet ücretleri hususunda da tek bir dava gibi hüküm oluşturulmuştur. Hal böyle olunca karışık ve müphem bir hüküm ortaya çıkmıştır. Bu durumda mahkemece, asıl ve birleştirilen davalar için ayrı ayrı hüküm kurulması, vekalet ücreti v.s."nin asıl ve birleştirilen davalar yönünden ayrı ayrı belirlenip hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde müphem hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.
2-Kabule göre ise, A) Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, kaza tarihi, kusur durumu ve diğer hususlar gözetildiğinde davacı anne ve baba yararına ayrı ayrı takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüştür. Hal böyle olunca davacı anne ve baba için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
B) Yargılama sırasında yürürlüğe giren ve 2918 sayılı yasanın 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın "Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır."
Yasanın geçici 1.maddesi ile de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59 uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20"sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği" öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1.maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir.
Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır, Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu"na" geçtiğinden eldeki davada yasal hasmın "Sosyal Güvenlik Kurumu" olması gerekir.
Bu durumda mahkemece, "Sosyal Güvenlik Kurumu"nun davaya dahil edilmesi, tarafların bu yöndeki delillerinin toplanması, davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında kalan ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olanların belirlenmesi için bu konularda uzman doktor bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu ile davalı sürücü ve işletenin, yasa kapsamı dışında kalan tedavi giderlerinden ise davalılar Zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketi, sürücü ve işletenin sorumlu tutulması gerekirken, Sosyal Güvenlik Kurumu davaya dahil edilmeden, ve 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında bulunan tedavi giderleri belirlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
C)Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın ise tümden reddine karar verilmiş ancak kendini vekille temsil ettiren davalı ... lehine maddi tazminat yönünden red vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Kendini vekil ile temsil ettiren davalı ... lehine, maddi tazminat yönünden kabul ve red oranları gözetilerek red vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemesi de doğru görülmemiştir.
D)Mahkemece birleştirilen davanın tümden reddine karar verilmiş ve kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ... şirketi lehine 4.621,95 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davalı ... şirketi yargılama sırasında maluliyet tazminatına ilişkin ödemede bulunmuş olup aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu nedenle birleştirilen davada davalı ... şirketi lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde hükmedilmesi de hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 nolu açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 04/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi