17. Hukuk Dairesi 2014/9065 E. , 2016/5450 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 22.03.2009 tarihinde davalı ...’ye zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı, ...ne ait, sürücü ... idaresindeki araç ile aşırı süratli ve kusurlu olarak müvekkili sürücü ... idaresindeki araca çarptığını, meydana gelen trafik kazasında müvekkil ...’ın malul olacak şekilde yaraladığını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ...’ın yaralanması nedeniyle 5.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın, davacı anne ve baba için 2.500,00’er TL maddi, 5.000,00 TL manevi, Araç hasarı için davacı ... için 3.500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulüne davacı ... .. için 22.183,98 TL maddi, 6.000,00 TL manevi, davacılar anne ve baba için ayrı ayrı 3.000,00’er TL manevi tazminatın 22.03.2009 kaza (Davalı ... için poliçe teminat limitiyle sorumlu ile ve dava) tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, davacı ... ...
..’ın araç hasarı ilişkin tazminat istemi ile anne ve babanın maddi (destek) tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm davalı ...ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde BK’nin 47. (TBK’nin 56.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı ...ve ... vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.167,11 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ...ve ..."dan alınmasına 04/05/2016 gününde Üye..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Taraflar arasındaki davada davacıların maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen kararın davalılar... ve ... tarafından temyizinin sayın çoğunluk tarafından reddine dair karara aşağıda açıklanan nedenlerle katılamıyorum.
Davacılar vekili, davacı ..."ın maliki ve sürücüsü olduğu araçta diğer davacı kardeşi ....."ın yolcu olarak bulunduğunu davalı sürücü ..."nın idaresindeki davalı ..."ye ait aracın süratli olarak
çarparak kazaya sebebiyet verdiğini ileri sürerek şimdilik araç hasarı nedeniyle 3.500 TL, ..."ın yaralanması nedeniyle maluliyet ve tedavi gideri olarak 5.000 TL maddi tazminat ile 20.000 TL manevi tazminat, davacılar anne ve baba için ayrı ayrı 2.500"er TL maddi, 5.000"er TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebinde bulunmuştur.
Mahkemece olayda davacı ..."ın %62,5, davalı ..."nın %37,5 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiş, davacı ..."ın araçta yolcu olup kusurlu olmadığı gerekçesiyle hesaplanan tazminattan indirim yapılmadan maddi tazminata karar verilmiştir.
Davalı ... olay tarihinde yürürlükte bulunan B.K."nun 41 ve devamı, davalı ... 2918 sayılı Kanunun 85 ve 86, davalı ... şirketi ise aynı Kanunun 91.maddesi gereğince davalı sürücünün kusuruna isabet eden oranda zarardan sorumludur.
Müteselsil sorumluluk, Kanundan doğan müteselsil borçluluğun bir türü olup aynı zararın oluşumunda rolü olan birden fazla kimsenin tazminatın tamamını ifa etmekle yükümlü olduğu ve zarar görenin dilediği sorumludan tazminatın tamamını veya bir kısmını talep edebileceği sorumluluk türüdür.
Zarar gören, zararın tamamını veya bir kısmını dilediği sorumlu veya sorumlulardan talep edebilir.
Olay ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK 50.madde 1.fıkra hükmü "Birden ziyade kimseler birlikte bir zarar ika ettikleri takdirde müşevvik ile asıl fail ve fer"an medhali olanlar, tefrik edilmeksizin müteselsil mesul olurlar" şeklindedir.
Birden fazla kimseyi müteselsil sorumlu tutmak isteyen zarar gören, bu kimselere karşı dava açarken bu niyetini göstermesi, dava dilekçesinden müteselsil sorumlu tutmak istediği kişiyi göstermesi gerekir. Hakim tarafların iddia ve savunmalarıyla bağlı olup teselsülden yararlanma hakkı zarar görene ait olduğundan zarar gören bu hakkkı kullanmadıkça mahkeme onun yararına teselsül kuralını kendiliğinden uygulayamaz.
Dava dilekçesindeki ifadelerden davacının 818 sayılı BK"nın 50.maddesine göre birlikte sorumlu tutma niyeti anlaşılıyorsa müteselsil sorumluluğa hükmedilmelidir.
Ancak dava dilekçesinde davalı veya davalıların tam kusurlu olduğunu iddia ederek dava açan davacı sonradan dava dışı kişinin kusuruna isabet eden tazminat miktarının da müteselsil sorumluluk nedeniyle davalıdan tahsilini talep edemez.
Böyle bir talep HMK"nın 319. maddesi gereğince iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında değerlendirilmelidir.
Bu husus HGK"nın 24.6.1983 tarih 1981/9-533 Esas 1983/724 Karar sayılı kararı ile "Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK."nun 50.maddesi ya da birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri aynı zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK"nun 51.maddesi uyarınca ve aynı Yasanın 142.maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de talep edebilir.
Ancak, aynı Yasanın 141.maddesi gereğince teselsül, ister yasadan, ister sözleşmeden doğmuş olsun, bu kuraldan yararlanma hakkı sadece zarara uğ....anın, daha geniş bir deyim ile alacaklınındır. Zarara uğ....an (alacaklı), bu hakkını kullanmadıkça, yani müteselsilen tahsil isteğinde bulunmadıkça, mahkeme resen onun yararına teselsül kuralını uygulayamaz. Çünkü Hakim istek ile bağlı olup, istek dışı karar veremez. Usulün 74.maddesi buna engeldir" şeklinde kabul edilmiştir.
Dava dilekçesinde sadece davalılar ... ve ... ile diğer davalı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı olan .... Sigorta A.Ş arasındaki müşterek ve müteselsil sorumluluğa dayanılmış olup davacının yolcu olarak bulunduğu aracın olayda %62,5 oranında kusurlu bulunan davacı ... ..."ın kardeşi olan davacı sürücü ... yönünden müşterek ve müteselsil sorumluluk iddiasına dayanılmadığından davalıların hesaplanacak tazminatın %37,5 oranındaki kusura isabet eden miktardan sorumlu tutulması gerekirken tazminatın tamamından sorumlu tutulmasına ilişkin kararın, bozulması gerektiği gerekçesi davalılar ... ve ..."nın temyiz itirazının reddine ilişkin çoğunluk görüşüne karşıyım.