8. Hukuk Dairesi 2012/2229 E. , 2012/9004 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve müşterekleri ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.11.2011 gün ve 222/397 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde, ortak muris ..."ya ait iken ölümü ile mirasçılara intikal eden 116 ada 21, 34, 118 ada 22, 28 ve 102 ada 125 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında davalılar ... ve ... adına tespit ve tapuya tescil edildiklerini açıklayarak davalılar üzerindeki tapu kaydının iptali ile ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davacılar yargılama sırasında 116 ada 21, 34 ve 102 ada 125 parsele ilişkin taleplerinden feragat etmişlerdir.
Davalılar vekili 22.11.2011 tarihli yargılama oturumunda davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacıların feragat ettiği 116 ada 21, 34 ve 102 ada 125 parsel yönünden davanın reddine ve 118 ada 22 ve 28 parseller yönünden davanın kabulü ile taşınmazların davalılar üzerindeki tapu kaydının iptali ile ... Bıyıklıya ait veraset ilamındaki paylar oranında mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, kabul edilen taşınmazlar yönünden davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın ortak miras bırakan ...’dan kaldığını açıklayarak tapu kaydının iptaliyle tüm mirasçılar adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir. Dava konusu 118 ada 22 ve 28 parseller 30.04.2001 tarihinde davalılar adına tespit edilmiş, tutanakların itirazsız olarak kesinleşmesi ile davalılar adına tapuya tescil edilmiştir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen davacı tanıkları dava konusu taşınmazların öncesinde ..."ya ait iken ölümünden sonra mirasçılarına intikal ettiğini, mirasçılar arasında herhangi bir taksim bulunmadığını bildirmişken, taşınmazlara ait tutanakların incelenmesinde her iki taşınmazın da öncesinde kök muris ..."e ait iken ..."in 1934 yılında ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği bildirilmiştir. Bu halde taşınmazın öncesinde kime ait olduğu hususunda net bir sonuca ulaşılamamıştır. Şöyle ki, dosyada bulunan ..."ya ait veraset ilamının incelenmesinde, ..."nın 1915 yılında öldüğü ve çocukları Hanife, davalılar yakın murisi Muharrem ve Mehmet"in babalarının ölüm tarihinde 4-5 yaşlarında bulunduğu tespit edilmiş olup, davacı tanıklarının ..."ın ölümünden sonra taşınmazın mirasçılarından davalıların yakın murisi Muharrem"e geçtiği beyanları hayatın olağan akışına uygun görülmemiştir.
Davalılar savunmalarını ispatlamak üzere tanık bildirmiş olmasına rağmen tanıkları usulüne uygun şekilde keşif mahalline davet edilip beyanları tespit edilmemiş, başka bir deyişle 6100 sayılı ...nun 27. maddesindeki hukuki dinlenilme hakları sınırlanmıştır. Bu halde mahkemece yeniden yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ...nun 243 ve 244. maddeleri gereğince keşif yerine davetiyeyle çağrılmalı, aynı kanunun 259 ve 290/2. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıklar keşif yerinde dinlenmeli, dava konusu 118 ada 22 ve 28 parsel sayılı taşınmazların ilk malikinin kim olduğu, zilyetliğin kim tarafından, hangi tarihler arasında ve ne şekilde sürdürüldüğü, özellikle ..."ten kaldığının belirlenmesi halinde ..."ten sonra kime ne şekilde intikal ettiği ve ne şekilde tasarruf edildiği yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde ...nun 261. maddesi gereğince giderilmesine çalışılmalı ve toplanacak delillere göre bir karar vermek gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalılar ... ve Mehmet Bıyıklı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı ...nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 56.80 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 11.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.