Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 1997/4014
Karar No: 1998/3274
Karar Tarihi: 13.10.1998

Danıştay 7. Daire 1997/4014 Esas 1998/3274 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı yükümlü adına düzenlenen ve tebliğ edilen ödeme emrinin, ihbarnamelerin usulüne uygun tebliğ edilmemesi gerekçesiyle iptal edildiği ancak dosyada bunu kanıtlayacak bir durum olmadığı gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararının bozulması istenmiştir. Dosyanın incelenmesinden, ihbarnamelerin muhatabın tebellüğden imtina etmesi sebebiyle mahalle muhtarlığı nezdinde mahalle bırakıldığı ve bu durumda usulüne uygun olarak tebliğ edilen ihbarnamelerle istenen alacağın ödenmemesi nedeniyle ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır. Bu durumda, Vergi Usul Kanunu'nun 102 ve 107. maddelerine uygun olarak tebliğ yapıldığından, Vergi Mahkemesi kararında yasal isabet bulunmamaktadır. Kanun maddeleri şöyledir:
- 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 93. maddesi: Tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edilir.
- 107. madde:

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/4014
Karar No: 1998/3274

Temyiz İsteminde Bulunan : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
Karşı Taraf : ...
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Yükümlü adına düzenlenerek ve tebliğ edilen ödeme emrini; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 93'üncü maddesinde tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtası ile ilmühaberli taahhütlü olarak, adresi bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edileceğinin hükme bağlandığı, ödeme emrine konu kamu alacağına ilişkin ihbarnamelerin ödevlinin adresinde memur vasıtasıyla tebliği yoluna gidildiği, davacının tebellüğden imtina etmesi üzerine ihbarnamelerin mahalle muhtarlığı nezdinde mahale bırakıldığı; bu durumda ihbarnameler posta vasıtası ile ilmühaberli taahhütlü olarak tebliğe çıkarılmış olmadığından, usulüne uygun olarak kesinleşmiş bir vergi borcundan bahsedilemeyeceği gerekçeleriyle iptal eden .... Vergi Mahkemesinin ...gün ve E:...; K:... sayılı kararının; tebligatın yasaya uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi ...'ün Düşüncesi : 213 sayılı Yasanın 102'nci maddesinde, muhatabın tebellüğden imtina etmesi durumunda tebliğ edilecek evrakın önüne bırakılmak suretiyle tebliğ edileceği, bu işlemlerin komşulardan bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda yerine getirileceği ve keyfiyetin hazır bulunanlara imzalatılmak suretiyle tespit edileceği, 107'nci maddesinde de Maliye Bakanlığının tebliğleri posta yerine memur vasıtasıyla da yaptırmaya yetkili olduğu hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, ihbarnamelerin yükümlünün tebellüğden imtina etmesi sebebiyle mahale bırakıldığı mahalle muhtarı nezdinde düzenlenen tutanaktan anlaşılmıştır.
Bu durumda usulüne uygun olarak tebliğ edilen ihbarnamelerle istenen alacağın ödenmemesi nedeniyle ödeme emri düzenlenip tebliğ edilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, ödeme emrinin iptali yolundaki vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı ...'in Düşüncesi: Yasal süresi içinde beyannamesini vermeyen yükümlü adına salınan banka ve sigorta muameleleri vergisi ve kesilen kaçakçılık cezasının tahsili için tanzim ve tebliğ edilen ödeme emrinin iptali isteği ile dava açılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 93.maddesi hükmü ile tebligatın adresleri bilinenlere ilmühaberli taahhütlü olarak posta vasıtası ile, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile yapılması genel kuralı konulmuştur. Ancak aynı kanunun "Memur vasıtasıyla tebliğ" başlıklı 107.maddesinde "Maliye Bakanlığı tebliğleri posta yerine memur vasıtasıyla da yaptırmaya yetkilidir.
Bu madde hükmünün uygulanmasında da bu kısımdaki tebliğ esaslarına uyulur." denilmiştir.
Olayda bu yetkiye dayanılarak memur eliyle bilinen adrese tebligat yapılmak istenmiş, ancak muhatabın eşi kabul etmediğinden yasanın 94.maddesinin 2.fıkrasının "Tebliğ, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan birine yapılır." hükmü ve 102.maddenin 6.fıkrasının "Muhatap tebellüğden imtina ederse tebliğ edilecek evrak önüne bırakılmak suretiyle tebliğ edilir.
...... yazılı işlemler komşulardan bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri ...... huzurunda icra ve keyfiyet taahhüt ihmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tesbit olunur" hükmüne uygun olarak muhtar imzası ile olay tespit edilmek suretiyle tebligat yapıldığı dosyadan anlaşıldığından, Vergi Mahkemesince aksi düşünce ile ödeme emrinin iptalinde usule ve hukuka uyarlık görülmemiştir.
Temyiz isteğinin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 93'üncü maddesinde; tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edileceği, 107'nci maddesinde de Maliye Bakanlığının tebliğleri posta yerine memur vasıtasıyla da yaptırmaya yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
Aynı yasanın 102'nci maddesinde ise, muhatabın tebellüğden imtina etmesi durumunda, tebliğ edilecek evrakın önüne bırakılmak suretiyle tebliğ edileceği; bu işlemlerin komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra olunacağı ve keyfiyetin taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vazedilmek ve hazır bulunanlara da imzalatmak suretiyle tespit edileceği belirtilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; ödeme emrine konu kamu alacağına ilişkin ihbarnamelerin memur vasıtasıyla tebliği cihetine gidildiği, muhatabın tebellüğden çekinmesi üzerine evrakın mahale bırakıldığı ve durumun mahalle muhtarı nezdinde düzenlenen tutanak ile tespit edildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda yukarıda sözü edilen Vergi Usul Kanununun 102'nci ve 107'nci madde hükümlerine uygun olarak tebliğ edilen ihbarnamelere konu kamu alacağının, vadesinde ödenmemesi üzerine düzenlenen ödeme emrini, ihbarnamelerin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gerekçesiyle iptal eden vergi mahkemesi kararında yasal isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 13.10.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi