Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13331
Karar No: 2016/5713
Karar Tarihi: 10.05.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/13331 Esas 2016/5713 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/13331 E.  ,  2016/5713 K.
"İçtihat Metni"


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 10.05.2016 Salı günü davacı vekili .... geldi. Davalı taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkillerinin desteği Şükran"ın yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı iki taraflı trafik kazasında hayatını kaybettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı eş için 5.000 TL, çocuklar için ayrı ayrı 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 30.06.2011 tarihinde harcını tamamlamak suretiyle talebini davacı ... için 62.686 TL, ... için 18.733 TL, Mahmut için 11.488 TL, Musa için 8.590 TL olmak üzere toplam 101.497 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili; kaza tarihindeki zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin limitinin ölüm halinde 175.000 TL ve müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde zorunlu trafik sigortası bulunmayan araç sürücüsünün kusur oranı ve gerçek zarar miktarı ile sınırlı olduğunu öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, kaza yapan araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacıların desteğinin vefat ettiği, aracın dava dışı üçüncü kişi adına kayıtlı bulunduğu, aracın trafik sigorta poliçesinin bulunmaması nedeniyle ... Yönetmeliği"nin 9. maddesi uyarınca davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle, davacı ... için 62.686 TL, ... için 18.733 TL, ... için 11.488 TL, ... için 8.590 TL olmak üzere toplam 101.497 TL tazminatın 11.08.2010 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının 175.000 TL teminat limiti dahilinde sorumlu tutulmasına karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 27.02.2013 tarihli, 2012/4177 Esas, 2013/3645 Karar sayılı bozma ilamında; "... kazada ölen davacıların murisi ... ile araç sürücüsü ..."un kardeş oldukları, ölenin araca hatır için bindiği, bu taşıma için ücret ödemediği, bu suretle belirlenen tazminat miktarından hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği savunulduğu halde, mahkemece bu savunma üzerinde durulmadan, olayın özel şartları göz önüne alınmadan ve tartışılmadan karar tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu" gerekçesine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; bilirkişi raporunda tespit edilen tazminat miktarlarından %12,5 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak, davacı ... için 54.850,25 TL, ... için 16.391,37 TL, ... için 10.052 TL, ... için 7.516,25 TL olmak üzere toplam 88.809,87 TL tazminatın 11.08.2010 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının 175.000 TL teminat limiti dahilinde sorumlu tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine ve bozma ile kesinleşen hususlara ilişkin yeniden inceleme yapılamayacağına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, davacılar murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK."nun 53. maddesi gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda BK"nın 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan sözedebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının sözkonusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin
sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından sözedilemeyecektir. Ayrıca, Hakim, tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda mahkemece, taşımanın hatır için olduğu değerlendirilerek tazminattan %12.5 oranında bir indirim yapılmış ise de, desteğin, kardeşinin sevk ve idaresindeki araçta bulunduğu sırada öldüğü gözönüne alındığında ahlaki görevin ifası niteliğinde olan sözkonusu taşımanın hatır taşıması olarak değerlendirilemeyeceği açıktır.
Her ne kadar, Dairece, hatır taşıması savunması üzerinde durulmadan, olayın özel şartları göz önüne alınmadan ve tartışılmadan karar tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğuna işaretle bozma yapılmış ise de; bu, hatır taşıması indirimi yapılması yönünde esasa yönelik bir bozma nedeni olmayıp, usule ilişkin bozma nedeni olduğundan, bozma kararı davalı yönünden usuli müktesep hak meydana getirmeyecektir.
Bu itibarla, yukarıdaki açıklamalar dikkate alınarak, olayda hatır taşıması söz konusu olmadığından, BK."nın 43. maddesi gereğince indirim yapılmaması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
3-Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan her bir davacı için kabul edilen tazminat yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti belirlenmesi gerekirken toplam kabul edilen tazminat miktarı üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi