17. Hukuk Dairesi 2014/13337 E. , 2016/5714 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 10.05.2016 Salı günü davacı vekili Av. Habib Özdemir ile davalı vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin... köyüne minibüsle yolculuğu sırasında aracın tek taraflı kazasında maluliyet oluşacak şekilde yaralandığını, ... Bakanlığının 29.12.2006 tarihinde yayımlanan genelgesine göre il içi taşımalarda zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası ile karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırılmasının zorunlu olduğunu, müvekkilinin yolcu olarak taşındığı minibüsün söz konusu sigortalarının yapılmaması nedeniyle davalı ... Hesabının zarardan sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; sürekli iş göremezlik nedeniyle 5.000 TL"nin zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamında; sürekli iş göremezlik nedeniyle 1.000 TL, geçici iş göremezlik nedeniyle 1.000 TL ve tedavi ve ulaşım gideri olarak 100 TL olmak üzere 2.100 TL"nin zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası kapsamında dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 13.11.2013 tarihinde harcını tamamlamak suretiyle talebini 74.069,64 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili; somut olayda, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında bir taşıma bulunmadığından müvekkilinin sorumluğunun söz konusu olmadığını öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne, 7.100 TL"nin dava, 67.069,64 TL"nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK md. 54) gereğince çalışma gücünün kaybı nedeniyle maddi ve BK 47. maddesi (TBK m. 56) gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yargılamaya hakim olan ilkelerden olan “taleple bağlılık ilkesi” 1086 sayılı HUMK"nın 74. maddesinde (6100 sayılı HMK m. 26) düzenlenmiş olup, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Davacı ıslah dilekçesinde, 74.069,64 TL talepte bulunmuş olup, mahkemece talep aşılarak 74.169,64 TL tazminata hükmedilmesi bozma nedenidir.
3-Motorlu araçların neden olduğu kazalarda, zarar gören üçüncü kişilerin hangi durumlarda Karayolu Trafik Garanti Sigortası Hesabı’na başvurabilecekleri ve hangi zararlardan sorumlu olduğu Sigortacılık Kanunu"nun 14. ve Yönetmeliği’nin 9. maddelerinde hüküm altına alınmıştır. Anılan düzenlemelere göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası (trafik sigortası) yaptırılmaksızın trafiğe çıkarılan bir motorlu aracın kişiye verdiği zararlar nedeniyle trafik sigortası kapsamında ödenecek tazminat ve tedavi giderlerinden sorumlu bulunmaktadır.
Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı aracın 21.07.2008 kaza tarihini içerir şekilde.... nezdinde düzenlenen zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davacı ... kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4-Davacının talebi zorunlu taşımacılık ve zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası poliçelerine dayandığı halde, zorunlu mali sorumluluk sigortasına göre yapılan hesaplamaya dayalı bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmamıştır.
5-Dava dilekçesinde 7.100 TL tazminat talebinde bulunulmuş, 13.11.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talep 74.069,64 TL"ye yükseltilmiş, mahkemece 7.100 TL için dava, kalan kısım için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
Zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak temmerüt tarihinden itibaren faiz isteme hakkına sahiptir. O halde, dava edilen miktar ile ıslah edilen miktar için faiz başlangıç tarihi konusunda ayrıma gidilmesi, ıslah edilen kısım yönünden faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
6-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin; (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle de davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (6) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 10.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.