
Esas No: 2021/20530
Karar No: 2022/3232
Karar Tarihi: 23.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/20530 Esas 2022/3232 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/20530 E. , 2022/3232 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından talep edilmiş, davacı vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23/02/2022 Salı günü davalı ... vekili Av. ... ile davalı asil ..., davalı asil ... geldi. Davacı adına gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı asiller ve vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...’dan alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine Orhangazi İcra Müdürlüğü’nün 2012/2353 sayılı dosya ile takip yapıldığını, takibin kesinleştiğini, davalı borçlunun adına kayıtlı mal varlığına rastlanılmadığını, acz halinde olduğunu, adına kayıtlı ... İli, ... İlçesi, İsmetpaşa Köyünde bulunan 825 parseli 1/4 hissesinin düşük bedel ile davalı ...’a ondan da davalı ...’a devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince; davalı borçlu ...'un zeytin ticareti nedeniyle davacıya olan borcunu ödemediği, davalı ... ile borçlu ...'un asker arkadaşı oldukları, borçlu ... tarafından 18/12/2012 tarihinde gerçek satış değerinin altında yapılan satışı ve taşınmazın davalı ...'a devrine ilişkin tasarrufun bağışlama niteliğinde iptale tabi olduğu, taşınmazın davalı ... tarafından 11/01/2013 tarihinde davalı ...'e satışı nedeniyle, davalı ...'in; borçlunun ekonomik durumundan ve mal kaçırma amacından haberdar olduğu veya yapılan taşınmaz devrinin alacaklıyı zor durumda bırakmak amacıyla yapıldığının davacı tarafından ispatlanamadığı, mahkemece davalı ...'a yapılan taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı,
davacı tarafın taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun iptali talebinin İİK'nun 283/2. maddesi gereğince davalı ...'a karşı tazminata dönüştüğü ve ...'a yapılan devir tarihindeki bedelinin tazminat bedeli olarak bu davalıdan alınması gerektiği, ayrıca devredilen hissenin devir tarihi itibarıyla belirlenen bedelinin harca esas alınacağı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, devredilen hissenin devir tarihindeki bedeli esas alınmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ,
Davalı ... aleyhinde açılan davanın reddine;
Davalı borçlu ... ve davalı ... aleyhinde açılan davanın kabulü ile dava konusu ... ili, ... ilçesi, İsmetpaşa köyünde bulunan 825 parseldeki 1/4 hissenin davalı ... tarafından, davalı ...'a 18/12/2012 tarihinde satışına ilişkin tasarrufunun iptaline, davalı ... tarafından dava konusu taşınmaz 11/01/2013 tarihinde davalı 4. kişi ...'a satıldığından ve eldeki dava İİK'nun 283/2 maddesi gereğince nakten tazminat davasına dönüştüğünden, davalı 3. kişi ...'ın Orhangazi İcra Müdürlüğü'nün 2012/2353 sayılı takip dosyasında davacının alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak 75.076,63 TL tazminatla sorumlu tutulmasına karar verilmiş, karar davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş ise de adı geçen davalı daha önce istinaf talebinden feragat ettiğinden, dolayısıyla söz konusu ilam davalı ... yönünden kesinleştiğinden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içersisindeki bilgi ve belgelere, toplanan delillere, gerekçeli kararda delillerin değerlendirilmesi yönünden usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına göre davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent haricindeki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır.
İİK.nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir.
Bölge Adliye Mahkemesince davalı 4. kişi konumunda bulunan davalı ... Bakır’ın kötü niyetinin ispat edilemediği gerekçesi ile iş bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyada tanık olarak dinlenen; Tanık ... "davalı ... davalı ...'un asker arkadaşıdır, ...'te davacı davalı hepimizin dükkanı yan yanadır, davalı ... da davalı ...'un dükkanına asker arkadaşı olması sebebi ile sık sık gider gelir, ben de bunu görür ve bilirim. Davalı ...'ı da iyi tanırım. ... da biz zeytincilerin çalıştığı firmalardan bir tanesinin mal sorumlusudur. Davalı ... köyde müstahsildir, davalı ... de firmada maaşlı çalışan işçidir," şeklinde ifade vermiştir.
Tanık ... “Ben ... ve ...'ı tanırım, aralarında ticaret vardı. Ben ...'un yanında kar ortağı olarak çalışırım, benim satışla ilgili bilgim yoktur, ben malların ne amaçla satıldığını bilmiyorum, ... ekonomik sıkıntıya girmişti, ondan dolayı satmıştır, ...'un ... ve ... ile ticari ilişkisi vardı ama borç
durumunu tam bilemiyorum, ..., ...'den zeytin aldı, ona borçlandı, ödeyip ödemediğini bilmiyorum, ..., Bursanın ... Köyün'de yaşar, ..., İstanbulda bir firmanın mali sorumlusudur, bildiğim kadarıyla ekonomik sıkıntı sebebiyle ... herşeyini sattı." şeklinde beyanda bulunmuştur.
Açıklanan tanık anlatımlarında davalı borçlu ile davalı ... arasında ticari ilişki olduğu davalı borçlunun çalıştığı firmalardan birinde mal sorumlusu olduğpunun beyan edilmiş olması karşısında, davalı ...’ın hangi şirkette çalıştığı araştırılarak davalı borçlu ile ticari ilişki içerisinde olup olmadığı, davalı borçlunun İİK 280/1 hükmü gereğince durumunu bilen veya bilmesi gereken kişilerden olup olmadığı tartışılmaksızın eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın HMK’nın 373/2. maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 3.576,89 TL kalan harcın temyiz eden davalı ...'dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ...'a geri verilmesine 23/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.