Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1056
Karar No: 2021/633
Karar Tarihi: 02.04.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1056 Esas 2021/633 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1056
KARAR NO: 2021/633
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 25/12/2018
NUMARASI: 2017/483 Esas - 2018/1305 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/04/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; kaza sonrası müvekkili şirkete ait araçta 18.752,96 TL hasar meydana geldiğini, aracın 22/07/2016 tarihinde 27.400,00 TL' ye satıldığını, satış tarihi itibariyle aracın rayiç değerinin ortalama 44.246,00 TL, aracın satılması nedeniyle meydana gelen zararın 16.846,00 TL olduğunu, 44.000-45.000 TL arasında olduğunu, zararda davalı sürücü ... ve davalı araç maliki ...'un sorumluluğu bulunduğunu, zararın tazmini için davalı ... Sigorta A.Ş.'ne yapılan başvurunun, kazada kusur durumunun tespit edilememesi nedeniyle geri çevrildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 16.846,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren hesap edilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ..., ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı aracında iddia edilen çapta hasar meydana gelmediğini, kazanın meydana gelmesinde davacı aracının sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, davacının araç bedelini sigorta şirketinden aldığını, müvekkiline ait aracın ... Sigorta'dan kasko sigortası olduğunu belirterek davanın ... Sigorta'ya ihbarını ve davanın reddini talep etmiştir. Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; ... plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 30/01/2016-2017 vadeli ... nolu Zorunlu Karayolu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, ... plakalı aracın sürücüsünün olayda tam kusurlu olduğunu, ... plakalı araçta meydana gelen zararın tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Davacının davasının kısmen kabulüne, 4.769,08 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine (davalı ... Sigorta AŞ yönünden 21.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalılar ... ve ... yönünden 03.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile), fazlaya ilişkin istemin reddine," karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişinin, müvekkili şirket aracının hasarlı şekilde satıldığını dikkate almadığını ve aracın emsal değerini düşük tespit ettiğini, bu nedenle rapora itiraz edildiğini ancak yerel mahkeme tarafından itirazlarının dikkate alınmadığını, aracın rayiç değerinin 44.000 – 45.000 TL civarında olması gerekirken bilirkişi tarafından 41.000 TL olarak yapılan tespitin hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle değer kaybı bedelinin istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih, 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı Kararı ile "Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinin “...bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde Yer Alan “...ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi, ikinci cümlesinde yer alan “...ve genel şartlarda...” ibaresinin, b) Kanun’un 92. maddesinin (i) bendi “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” ibaresinin, Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. ve 48. maddelerine aykırı olduğundan oy çokluğu ile iptallerine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmi Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve bu durumun da bozma kararına uyulmakla meydana gelen usuli müktesep hakkın istisnası olduğu ve uyuşmazlığa dair iptal kararının diğer mahkemelerde derdest olan davalar bakımından da uygulanması gerekecektir (Anayasa Mahkemesinin 12.12.1989 tarih ve 1989/11-48 sayılı kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13.07.2011 tarihli ve 2011/1-421 Esas, 2011/524 K. sayılı ve 16.05.2018 tarih, 2017/20-1121 Esas 2018/1104 Karar sayılı kararları). Bu nedenle Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih, 2019/40 E. ve 2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu'nun 90 ve 92.maddeleri ile ilgili olarak vermiş olduğu iptal kararının Dairemiz içinde bağlayıcı olduğunun, somut norm denetimi içerdiğinden istinaf aşamasında bulunan ve henüz kesinleşmeyen eldeki uyuşmazlık bakımından da uygulanması gerektiğinin kabulü gerekir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun’unun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Bunun sonucu olarak Yeni Genel Şartların " Ek 1. Değer Kaybı Hesaplaması" başlıklı kısımlarında ki tazminatın belirlenmesine ilişkin esaslar artık uygulanmayacaktır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi içtihatlarına göre değer kaybının belirlenmesi hususunda aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriteri esas alınmaktadır. İlk Derece Mahkemesince aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre hesaplanan değer kaybı miktarı olan 10.000,00 TL'ye hükmedilmesi gerekirken, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundaki zmms genel şartlara göre yapılan hesaplamadaki miktara hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle; HMK'nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak 10.000,00 TL değer kaybı bedeline hükmetmek gerekmiş ve aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK'nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, 10.000,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine (davalı ... Sigorta A.Ş. yönünden 21.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar ... ve ... yönünden 03.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile) fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 683,10 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 287,69 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 395,41 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından yatırılan peşin olarak yatırılan 287,69 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 167,60 TL posta gideri olmak üzere toplam 967,60 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 574,37 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 63,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/04/2021



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi