8. Hukuk Dairesi 2012/8873 E. , 2012/9346 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi
... ile ... ve ...aralarındaki elatmanın önlenmesi davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 31.10.2006 gün ve 29/126 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, dava dilekçesinde mevkii ve sınırlarını gösterdiği tapusuz taşınmazın murisinden taksimle vekil edenine kaldığını, davalıların haksız yere tasarrufunu engellediklerini ileri sürerek müdahalelerinin önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, dava konusu taşınmazı satın ve devraldıklarını, davacı ile ilgisinin kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının mülkiyet ve zilyetlik hakkına üstünlük tanınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Teknik bilirkişi tarafından düzenlenen kroki de eklenmek suretiyle Manisa Kadastro Müdürlüğü"ne yazılan müzekkereye verilen cevapta dava konusu taşınmazın 119 ada 78 parsele uyduğu bildirilmiştir. Dosya arasında bulunan 119 ada 78 parsel hakkındaki kadastro tutanağı 20.03.2007 tarihinde düzenlenmiş olup 13.04.2007 ila 14.05.2007 tarihleri arasında ilana çıkarılarak itiraz edilmediği belirtilmek suretiyle 15.05.2007 tarihinde kesinleştirilmiştir. Görülmekte olan dava ise, 25.02.2005 tarihinde açılmıştır.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 5. maddesine göre, " Kadastro müdürü çalışma alanında işe başlamadan önce mahalli hukuk mahkemesinde, bu alandaki taşınmaz mallar hakkında görülmekte olan kadastro ile ilgili davalarla, hükme bağlanmış olup da henüz kesinleşmeyen davaların listesini alır ve bunu çalışma alanı ile ilgili tüm tapu, vergi, harita ve diğer belge örnekleri ile birlikte kadastro teknisyenliğine verir." Davalı Taşınmaz Mal Tutanaklarının Kadastro Mahkemesine Devri hakkında Yönetmeliğin 7/e-2 fıkrasında da benzer hüküm yer almaktadır. Buna göre; "Kadastro öncesi davalı olduğu halde, bu husus göz önünde bulundurulmayarak tespitleri kesinleştirilen taşınmaz mallar bulunduğu takdirde, devredilmişse Tapu Sicil Müdürlüğünce devredilmemiş ise Kadastro Müdürlüğünce ilgili parselin tapu kütüğü sahifesinin beyanlar hanesine, tespitin davalı olması nedeniyle kesinleşmediği yazılarak bu Yönetmeliğin 5. ve 6. maddeleri uyarınca işlem yapılır." Genel mahkemelerde derdest bulunan dava kadastro tespitine itiraz niteliğinde olup kadastro tutanağının yanılgı sonucu kesinleştirildiğinin kabulü gerekir. Yine 3402 sayılı Kanunun 27/1. maddesi hükmüne göre, "mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mallara ilişkin davalar hakkında o taşınmazlar için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar Kadastro Mahkemesine resen devrolunur." Aynı Kanunun 26/son maddesi hükmüne göre de; "Kadastro Mahkemesinin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar." Mahkemece, açıklanan Kanun ve Yönetmelik hükümleri uyarınca uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli Selendi Kadastro Mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir. Kadastro tutanağında yapılan kesinleştirmenin maddi yanılgıya dayalı olduğunun kabulü gerekir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine gerek görülmediğine taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve istek halinde 129,55 TL"nin temyiz eden davalı ..."e iadesine 18.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.