
Esas No: 2013/1819
Karar No: 2013/4620
Karar Tarihi: 19.03.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/1819 Esas 2013/4620 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen ecrimisil davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm bir kısım davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar vekili dilekçesi ile; müvekkilleri ile davalının murisi... arasında daha önce .. Sulh Hukuk Mahkemesinde ortaklığın giderilmesi davalarının görüldüğünü, bu davaların dava dilekçelerinin davalı taraf için ihtar niteliğinde olduğunu; davalı tarafın yıllardır söz konusu gayrimenkulleri tek taraflı olarak kullandığını ve tasarrufunda bulundurduğunu, davacıların hisselerinin karşılığının verilmediğini ileri sürerek; 2001-2005 yılları için tahakkuk eden toplam 750 TL ecrimisilin; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Islah dilekçesi ile de dava değeri 5.859,06 TL"ye yükletilmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; 2003-2004 ve 2005 yıllarında babası öldüğü için 5 kardeşin aralarında tarlaları paylaştıklarını, kendisine Göllerönü 8,5 dekar, Seltepe 2,5 dekar tarla düştüğünü, toplam 11 dekar tarlayı kendisine ait olduğu için işlediğini savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın ispatlanamaması nedeniyle, reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, davada; taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davasına konu taşınmazların davalı tarafından haksız kullanıldığı ileri sürülerek, ecrimisil talep edilmiştir. Davalı paydaşın, cevap dilekçesinde ve duruşma aşamalarında verdiği beyanında; dava konusu yerlerin bir kısmını (kardeşler arasındaki paylaşım nedeniyle kendisine düşen kısmı) işlediğini kabul etmiştir. O halde, mahkemece; davalının kullandığını beyan ettiği yerlerle ve yıllarla ilgili; ecrimisil hesabı yaptırılıp, bilirkişilerden alınacak rapor doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde, ispatlanamadığından bahisle, davanın tümden reddine ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.