
Esas No: 2016/14805
Karar No: 2016/11789
Karar Tarihi: 27.09.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/14805 Esas 2016/11789 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin 506 sayılı Yasa"nın 26. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı şirketin %60 (bu oran içerisinde %1 lik kısmın işveren temsilcisi davalı ...’e ait olduğu),sigortalının %40 kusurlu olduğu belirtilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usûlî olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hâkiminin, ceza hakiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkumiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof Dr. Kemal Gözler, “Res Iudicata’nın Türkçesi Üzerine”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, Sayı 2, 2007, s.45-61 ) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır.
Diğer taraftan, Hukuk Genel Kurulunun 01.02.2012 tarih ve ........... sayılı ilamında da belirtildiği üzere, kesin bir mahkûmiyet anlamında bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının hukuk hakimini bağlamayacağının kabulü gerekir.
Yukarıdaki açıklamalar gözetildiğinde, ...........Ceza Mahkemesinin .......... sayılı hükmü ile hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinden bahisle davalı ...’e kusur verilmesi yerinde görülmemiş olup, mahkemece davalı ...’in kusuru yönünden irdelenme yapılmak üzere yeniden rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca araştırma yapılarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 27.09.2016 gününde oybirliği ile karar verildi