MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil


... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescili davasının reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 07.12.2011 gün ve 54/55 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı, babasından kendisine miras yoluyla intikal eden ev ve tarlaları davalıya sattığını, dava konusu 104 ada 180 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünü ise Almanya"da çalıştığı esnada satın aldığını, parasını kendisinin ödediğini ancak yurtdışında yaşadığı için adi yazılı senedin babası adına düzenlediğini, nizalı taşınmazı davacıya satmadığı halde kadastro sırasında davalı adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak dava konusu taşınmazın bir bölümünün tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazı davacıdan adi yazılı senetle satın aldığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, yapılan araştırma ve toplanan delillere, dava konusu taşınmaza uyduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmayan 17.06.1977 tarihli adi yazılı sözleşmede taşınmazı satın alanın davacının babası Recep Dalbudak olduğuna, 21.07.1999 tarihli adi yazılı sözleşme ile davacının babasından intikal eden ev ve tarlaların davalıya satıldığına, her ne kadar yargılama sırasında davacı vekiline delillerini bildirmesi için süre ve imkan tanınmamakla birlikte davacı vekilinin 22.04.2011 tarihli yargılama oturumunda delillerin toplandığını ve karar verilmesini istediğini beyan ettiğine, aynı doğrultuda 28.07.2011 tarihli celsede dosyanın tekemmül ettiğini beyan ederek karar verilmesini talep ettiğine, dosya kapsamına göre nizalı taşınmazın 17.06.1977 tarihli adi yazılı sözleşme ile davacı nam ve hesabına satın alındığının ispat edilemediğine göre, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,75 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 19.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.