8. Hukuk Dairesi 2012/7398 E. , 2012/9480 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil
... ile ... ve ... aralarındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının kısmen kubulüne ve kısmen reddine dair Milas Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 05.05.2011 gün ve 409/627 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazı dava dilekçesinin ekinde bulunan Milas Noterliğince düzenlenen 26.10.1976 tarih ve 13385 yevmiye numaralı zilyetlik devir sözleşmesi ile 20.09.2002 ve 15.09.2009 tarihli adi yazılı sözleşmeler uyarınca satın aldığı halde, davalıların nizalı taşınmaza müdahalede bulunduklarını açıklayarak, davalıların uyuşmazlık konusu taşınmaza elatmalarının önlenmesine ve 1.000 TL ecrimisil bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, dava konusu taşınmazı birlikte kullandıklarını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından, dava dışı kardeşi ... ile onun eşi ..."a 26.10.1976 tarihinde noter zilliyetlik devir senedi ile satılarak teslim edildiği, adı geçen alıcıların tapusuz olması nedeniyle taşınır hükmünde bulunan nizalı taşınmazın teslimi ile mülkiyetini kazandıkları, dava konusu yerin 20.09.2002 tarihli senet ile malik ...ve ... varisleri tarafından dava dışı ..."a teslim edilmeden satıldığı, anılan alıcının da taşınmazı sonrasında 15.09.2009 tarihli senet ile davacı ..." a sattığı, ancak taşınmazın davacıya teslim edilmediği, mülkiyetinin dava dışı ... ve ... ... varislerine ait olan taşınmazın sadece zilliyetliğinin devredildiği, davacının taşınmaz etrafındaki çitleri tamir ettiği sırada davalılar tarafından engellendiği, davacıya ait olan nizalı taşınmazı, yaklaşık son bir yıldır davalı ... tarafından kullandığı ve davalıların dava konusu taşınmaz üzerinde herhangi bir haklarının olmadığı, davalıların dava konusu taşınmazın davacı tarafından kullanılmasını engelemeleri nedeniyle taşınmaza elattıkları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, davacıya ait olan ve davalıların teknik bilirkişi ..."in 11.01.2011 tarihli rapor ve krokisinde gösterilen, dava konusu kuzeydoğusu ... arazisi, güney ve güneydoğusu yol, kuzeybatısı ve kuzeyi...mirasçıları, güneyi...mirasçılarına ait arazilerle çevrili yaklaşık 960 m2"lik tapusuz arazinin zilyetliğine yaptıkları tecavüzün men"ine, 57,60 TL ecrimisil bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, nizalı taşınmazın bulunduğu köyde kadastro çalışmalarının yapılmadığı sabittir. TMK.nun 981 ve devamı maddelerinde, uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerinde henüz mülkiyet hakkı doğmamış zilyetliğin bulunması veya taşınmazın hukuki niteliği itibariyle zilyetlikle kazanıma elverişli olmadığı durumlarda, zilyet olunana müdahale edilmesi halinde zilyetliğin korunmasının istenebileceği düzenlenmiş bulunmaktadır. TMK.nun 683 ve devamı maddelerinde ise, tescili talep etme hakkı doğan zilyedin müdahale edene karşı elatmanın önlenilmesi davası açabileceği hükme bağlanmıştır. Buna göre sırf zilyetliğin korunması talebi ile TMK.nun 981 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan davalarda, dava konusu taşınmazın değerine bakılmaksızın HUMK.nun 8/II-3. bendine göre Sulh Mahkemeleri görevli bulunduğu halde, TMK.nun 683. maddesine dayalı olarak açılan elatmanın önlenilmesi davalarında görevli mahkeme dava konusu taşınmazın değerine göre belirlenir. Somut olayda davacı vekili, dava dilekçesinin ekinde bulunan yukarıda belirtilen zilyetlik devir sözleşmesi ve adi yazılı sözleşmelere dayanarak taşınmazın mülkiyetinin vekil edeni tarafından iktisap edildiği halde, davalıların nizalı taşınmaza müdahale ettikleri iddiasıyla elatmanın önlenmesine ve ecrimisil bedeline hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Dava dilekçesindeki bu açıklamalar karşısında dava, TMK.nun 683. maddesine dayalı aynı haktan kaynaklanan elatmanın önlenilmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin bulunmaktadır. Başka bir anlatımla; dava, TMK.nun 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması davası olarak nitelindirilemez. Bu kapsamda, hüküm Sulh Hukuk Mahkemesince verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesinin bakacağı dava ve işler HMK.nun 4. maddesinde gösterilmiştir. Anılan maddenin 1.bendi hükmüne göre; dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yine karar tarihinde yürürlükte bulunan ve 6100 sayılı HMK"nın geçici 1. maddesi ile geçerliliğini koruyan 1086 sayılı HUMK.nun 8. maddesine göre miktar ve değeri 7.230 TL"yi geçmeyen davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılır. HUMK.nun 1.maddesinde de görev, dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise, görevli mahkemenin tespitinde, davanın açıldığı gündeki değerin esas olduğu açıklanmıştır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Davacı, dava dilekçesinde dava değeri olarak 8.000 TL bildirmiş ve 1.000 TL ecrimisil talebinde bulunmuştur. 03.12.2010 tarihinde keşifte dinlenen ziraatçi bilirkişi ise dava konusu taşınmazın 9.600 TL değerinde olduğunu açıklamıştır. 13.04.2011 tarihli ek raporunda ise, nizalı taşınmazın altı aylık ecrimisil bedelinin 57.60 TL olduğunu bildirmiştir. Öncelikle, davada elatmanın önlenmesi isteği ile birlikte ecrimisil de talep edildiğinden, talepler bakımından objektif dava birleşmesinin olduğu kabul edilmektedir. Bu halde, dava değer ve miktarın Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev sınırını aştığına göre, uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekirken uyuşmazlığın esasının incelenmesi ve hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, hükmün esasına ilişkin hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 143,45 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 19.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.