8. Hukuk Dairesi 2012/7731 E. , 2012/9484 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine, ...(...) ... ve dahili davalı ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.03.2011 gün ve 280/111 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı ve davalı ... (...) taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, mirasbırakanlarından babasına, babasından kendisine intikal eden ve eklemeli kazandırıcı zilyetliğinde bulunan 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro sırasında adına tespit ve tescil edildiğini, ancak taşınmazın bir bölümünün dava konusu 104 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlara dahil edilerek davalılar adına tescil edildiğini, bir bölümünün ise, dere olarak tespit harici bırakıldığını açıklayarak, zilyetliği altında bulunan taşınmaz bölümlerinin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile dere yatağı olarak bırakılan kısım ile birlikte adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalılar ...(...) ve ... davayı kabul ettiklerini açıklamışlardır.
Dahili davalı ..., dahili davalı yoluyla hüküm kurulamayacağını, hak düşürücü sürenin geçtiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, teknik bilirkişinin krokisinde A harfi ile gösterilen kısmın kadimden beri dere yatağı olduğu, davalının zilyetliğinde olmadığı ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı gerekçesiyle, tescil isteğine ilişkin davanın reddine; dava konusu 104 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davacının zilyetliğinde bulunan bir bölüm olmadığından anılan parsel bakımından açılan davanın reddine, davalı ... (...) ..."in kabul beyanına hukuki değer verilerek 104 ada 3 parsel bakımından açılan davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, teknik bilirkişilerin 23.06.2010 tarihli krokisinde B harfi ile gösterilen 574.00 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı Hazine kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürülükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalı ... (...) ..."den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmün redde yönelik bölümü davacı, avukatlık ücretine yönelik bölümü ise davalı ... (...) tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının, hükmün kadastro sırasında paftasında gösterilmek suretiyle dere yatağı olarak bırakılan ve teknik bilirkişilerin krokisinde A harfi ile gösterilen taşınmaza ilişkin bölümüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; bilindiği üzere ve kural olarak; kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan bir yer için tespit öncesi zilyetlik hukuksal nedenine dayanılması halinde tespit dışı bırakılma tarihinden, davanın açıldığı tarihe kadar makul sürenin kaçırılmaması gerekir. Tespit sonrası imar-ihya ve zilyetlik nedenlerine dayalı tescil isteklerinde ise, tespit dışı bırakıldığı tarihten davanın açıldığı tarihe kadar, öncelikle imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren yirmi yıllık sürenin aralıksız-çekişmesiz davacı yararına gerçekleşmesi zorunludur.
Somut olaya gelince; davacının nizasız komşu 104 ada 1 sayılı parselinin kadastro tespiti 08.09.1994 tarihinde yapılmıştır. Eldeki dava harcı yatırılmak suretiyle 13.07.2006 tarihinde açılmıştır. Bu durumda, Dairenin kararlılık kazanmış içtihatlarına göre tespit öncesi neden için makul süre geçmiştir. Tespit sonrası neden için ise yirmi yıllık süre dolmamıştır. Açıklanan ilkeler gözönünde tutularak davanın açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, değişik gerekçeyle reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de hüküm, redde ilişkin olup sonucu itibariyle doğru görülmüştür.
Diğer yandan, tescil davasında yasal hasım olması zorunlu Kamu Tüzel Kişisi olan Kurtçukuru Köyü Tüzel Kişiliğine, TMK.nun 713/3. fıkrası uyarınca dava yöneltilmemiş ve sonrasında davada yer alması sağlanmamış ise de, varılan sonuç karşısında anılan Köy Tüzel Kişiliğinin davaya katılması sonucu değiştirmeyeceği gibi sonuca etkili de bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Davacının hükmün tapu iptali ve tescil isteğinin reddine yönelik bölümlerine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; her ne kadar davalı ... dava konusu 104 ada 2 parsele yönelik davayı kabul ettiğini bildirmiş ise de; 18.06.2010 tarihli keşifte davacının davaya konu ettiği taşınmaz bölümlerini göstermesi üzerine teknik bilirkişiler tarafından düzenlenen 23.06.2010 tarihli rapora göre, davacının 104 ada 2 sayılı parselde zilyetliğinde bulunan bir bölümünün olmaması karşısında, anılan davanın kabul beyanının hukuki sonuç doğurmayacağı göz önüne alınarak, anılan parsel bakımından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Dava konusu 104 ada 3 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise, nizalı taşınmazın tapu kayıt maliki olan Yadigar ..."in özellikle keşifte açıkladığı ve Mahkemenin gerekçesinde değindiği üzere kabul beyanı, teknik bilirkişilerin yukarıda tarihi belirtilen krokisinde B harfi ile gösterilen kısmı kapsadığı, aynı krokide C harfi ile gösterilen yer bakımından ise, davalının kabul beyanı bulunmadığı ve dosya kapsamından anılan yerde davacının kazandırıcı zilyetliği bulunmadığı birlikte değerlendirildiğinde, 104 ada 2 parsel ile 104 ada 3 parselde teknik bilirkişilerin krokisinde C harfi ile gösterilen yer bakımından davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının hükmün tescil ve tapu iptali tescil isteklerinin reddine yönelik bölümlerine ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddi ile, hükmün anılan bölümlerinin ONANMASINA,
Davalı ... (...) ..."in hükmün avukatlık ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı davada kendisini bir vekil ile temsil ettirmediğine, davalı Hazine"nin ise davanın sadece tescil isteğine yönelik bölümü bakımından kendisini vekille temsil ettirdiğine ve tescile yönelik bölüm bakımından Yadigar (...) ..."in taraf sıfatı bulunmadığına, Hazine"nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği ve redle sonuçlanan tescil isteği bakımından ancak davacının avukatlık ücreti ile sorumlu tutulabileceğine göre, hükmün "davalı ... Hazinesi kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürülükte bulunan A.A.Ü.T."ye göre 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalı ....."den alınarak davacıya ödenmesine" ilişkin bölümü hukuki dayanaktan yoksun ve isabetsiz olmuştur.
Davalı ... (...) ..."in temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün avukatlık ücretine yönelik bölümünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 23,85 TL’nin istek halinde temyiz eden davacıya iadesine ve 44,55 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ye iadesine 19.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.